Türk Veteriner Hekimleri Birliği(TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Murat Arslan, "Vatandaşların en önemli görevi öncelikle hayvanların neden bu gezegen için vazgeçilmez olduğunu öğrenmeleri ve çocuklarına bu bilinci vermeleridir." dedi
Dünya genelinde 4 Ekim, yok olma tehdidi altındaki hayvan türlerini korumak, onlar konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla "Hayvanları Koruma Günü" olarak kutlanıyor.
Arslan, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu günün, sadece evcil hayvanlara ilişkin olarak algılandığını bildirerek, 4 Ekim'in, başta yaban hayvanları olmak üzere, insanlara arkadaşlık yapan ev hayvanları, sahipsiz hayvanlar, çiftlik hayvanları ve diğer bütün hayvanların haklarına ve refahına ilişkin bir gün olduğunu söyledi.
Bu yılki temanın "Dünya Onların da Evi" olarak belirlendiğini aktaran Arslan, bu temayla, dünyada yaşayan tüm hayvanların doğal yaşam alanlarına saygı gösterilmesi ve korunması gerektiğinin hatırlatıldığını söyledi.
Arslan, hayvanların sokaklardan alınarak barınaklarda tutulması yönünde düzenleme yapıldığını anımsatırken, "Birlik olarak hayvanların korunması için başta mevzuat düzenlemeleri olmak üzere, hayvan refahının takip edilmesi, sahadaki uygulamalarda olumsuzluk varsa ilgili kurumlara iletilmesi ve sorunların çözümü için taraf olmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Bu gün nedeniyle illerde bulunan veteriner hekim odalarının bazı çalışmalar yapacağını belirten Arslan, okullarda hayvanseverlik konusundaki toplumsal bilincin geliştirilmesi başta olmak üzere birçok etkinlik gerçekleştireceklerini ifade etti.
Arslan, son yıllarda gelişmiş ülkelerde hayvan refahına ilişkin uygulamaların sıkı kurallara bağlandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sayede hem hayvanlar korunuyor hem de türlerin yok olmasının önüne geçilerek doğal dengenin korunması için önlem alınıyor. Bu çalışmalara paralel bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Ülkemizde gerek evcil, gerek yabani ve gerekse ekonomik değeri olan hayvanlar için bazı kanuni düzenlemeler yapılsa da sahada uygulamaları konusunda sorunlar yaşanabiliyor. Bu kanuni düzenlemeler tamamlanmalı, çocuklar başta olmak üzere bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır."
Ülkede yaklaşık 4 milyon sahipsiz hayvanı olduğunun tahmin edildiğini bildiren Arslan, artan sokak hayvanı popülasyona rağmen barınak kapasitesinin 105 bin civarında olduğunu aktardı. Arslan, söz konusu hayvanlar için yaklaşık 2 bin barınak gerektiğini belirtti.
Arslan, hayvanların refahı için vatandaşlara da büyük görev düştüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Vatandaşların en önemli görevi, öncelikle hayvanların neden bu gezegen için vazgeçilmez olduğunu öğrenmeleri ve çocuklarına bu bilinci vermeleridir. Çünkü önümüzdeki yıllarda yaşanacak en büyük sorunların başında iklim krizi, çevre felaketleri ve salgınlar gelmektedir. Bunların önlenmesi için doğanın, tüm canlılarıyla bir bütün ve dengede olduğu gerçeğini görmemiz gerekiyor. Dünyada bu amaçla yapılan çalışmalarda bu dengeler gözetilerek hayvan, çevre ve insan sağlığının bir bütün olarak ele alındığı 'tek sağlık' yaklaşımı benimsenmiştir. Aşılanan bir hayvan sayesinde hastalıkların insanlara geçmesi önlenerek toplum sağlığı da korunmuş olacaktır."
