Önyargılarla geldikleri ülkemizde Anadolu insanını yakından tanıyan Polonyalı aile İnegöl'e yerleşti

Önyargılarla geldikleri ülkemizde Anadolu insanını yakından tanıyan Polonyalı aile İnegöl

Oryantring sporunun yapılabileceği alanlarla ilgili harita çizimi gerçekleştiren Polonyalı Pawel (50) – Lilianna (47).....

Biederman çifti, Avrupa medyasının yaptığı asılsız haberler nedeni ile önyargılarla geldikleri ülkemizde Anadolu insanını tanıyınca, İnegöl’e yerleşmeye karar verdi. 

Hayatlarında önemli bir yeri olan Oryantring sporunda harita çizimi gerçekleştiren Polonyalı Pawel Biederman (50) ve eşi Lilianna Biederman (47), 4 yaşındaki kızları Suzanna ile yaklaşık 5 ay önce tatil için Alanya’ya geldi.

Avrupa medyasının Türkiye hakkındaki haberleri nedeni ile önyargılarla tatilini sürdüren Polonyalı aile, korktukları için tatillerini otel ve plaj arasında tamamlayıp ülkemizden ayrıldı.

Polonyalı aile, arkadaşlarının Türkiye’den iyi bahsetmesinin ardından tekrar Türkiye’ye geldi. Yine tatil için Türkiye’ye gelen Biederman ailesi, arkadaşlarının kontak kurması ile İnegöl Belediyesi Oryantring takımından gelen ‘Harita çizim’ teklifini kabul ederek, yaklaşık 2 ay önce İnegöl’e geldi.

İlçedeki insanlarla zaman geçiren aile, Avrupa medyasının olumsuz haberlerine karşın Türk insanının tanıdıktan sonra ön yargılarını yıkarak İnegöl’e yerleşmeye karar verdi.

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın verdiği destek ile İnegöl Doğa Sporları Turizm Merkezi’ne (DOSTUM) yerleştirilen aile,  burada hem Oryantring sporu için harita çiziyor hem de farklı ülkede yaşamayı tecrübe ediyor.

5 Kişilik bir aileye sahip olduğunu belirten Lilianna Biederman, Marcin (23) ve Adrianna (21) isimli çocukların ise Polonya’da yaşamaya devam ettiğini belirtti.

‘Oryantring bizim için bir tutku’

İnegöl Doğa Sporları Turizm Merkezi’nde AA Muhabirine açıklamalarda bulunan Lilianna Biederman,  Oryantring sporunun kendileri için bir tutku olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

 “İlk Türkiye’ye tatil için geldik ve sadece tatil amaçlıydı, yaşamayı düşünmüyorduk ilk geldiğimizde. Otelde kaldık, denize girdik. Normal bir tatil gibiydi zaten. İkinci geldiğimizde de kesinlikle Türkiye’de yaşamayı planlamıyorduk. Önce Afrika’ya gittik Zanzibar’a. Orada yaşadık bir süre. Daha sonra arkadaşlarımızdan duyduk Türkiye’yi, burada yaşayan arkadaşlarımız vardı. O yüzden Alanya’ya geldik. Daha sonra insanların çok hoş, kibar olduğunu gördük, burada yaşamaya karar verdik. Yaşam şartlarının güzel olduğunu düşündük. Bizim için önemli olan Oryantring yapmaktı. Oryantring bizim için bir tutku. Bunun da İnegöl DOSTUM’da mümkün olduğunu gördük. Buraya yerleşmeye karar verdik”

‘Medya ve büyük resmin arasında çok büyük bir fark var. Birisindeki Türk insanı çok kötü, birisindeki Türk insanı ve Türkiye çok güzel’

Medya nedeni ile Türkiye’ye önyargılı geldiklerini belirten Lilianna Biederman,

“Ben Türkiye’ye gelmeden önce Polonya’dan Türkiye’ye gelip seyahat eden veya burada yaşayan insanların videolarını, paylaşımlarını takip ediyorduk. Onlar gerçek Türk insanının nasıl olduğunu çekip gösteriyorlardı. Biz onlardan gördüklerimizi merak ediyorduk. Gelince de tamamen düşüncelerimiz değişti. Baktığımızda medya ve büyük resmin arasında çok büyük bir fark var. Birisindeki Türk insanı çok kötü, birisindeki Türk insanı ve Türkiye çok güzel” dedi.

4 Yaşındaki kızı Suzanna’nın Türkiye’de eğitim almasından dolayı mutlu olduklarını belirten Lilianna Biederman,

“Şunu da eklemek istiyorum bizim için önemli bir şey; 4 yaşında kızımız var. Avrupa’daki eğitim kalitesini, okulları beğenmiyoruz. Bu yüzden Türkiye’de okula gitmesi, Türk değerlerini öğrenmesi için onu okula yazdırdık. Şuan Türkiye’de farklı değerler öğreniyor. Okula gidecek ve onun için de iyi olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

‘Korkuyorduk biraz Türk insanlarından, duyduklarımızdan dolayı. Ama şuanda asla böyle düşünmüyoruz’

Pawel Biederman ise, Avrupa medyası tarafından yapılan haberlerin önyargılara neden olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;

‘Türkiye’ye gelmeden önce Türk insanları ile çok bilgim yoktu. Genelde Almanya’ya çalışmaya gittiklerini biliyordum ve Türk kebabının güzel olduğunu duymuştum. Daha sonra tatile geldiğimizde otelden çıkıp uzağa gidemiyorduk. Çünkü korkuyorduk biraz Türk insanlarından, duyduklarımızdan dolayı. Ama şuanda asla böyle düşünmüyoruz. Türk insanlarının çok yardımsever ve iyi insanlar olduğunu düşünüyoruz. Kesinlikle böyle bir düşünce var ve bunun da nedeni medya. Biz buradaki insanların nasıl olduğunu bilmiyoruz. Sadece medyada gördüğümüz şekilde biliyoruz. Ama eğer bu konuda bir merakı olan varsa, gidip kontrol etmeli, gerçekten denildiği gibi bir yer mi diye. Bizim düşüncemiz çok değişti gelip görünce. Aslında her yerde yaşam aynı sadece bize anlatılan farklı. Yani gelip, görüp, kontrol etmemiz gerekiyor” dedi.

‘Türk insanının Avrupa’da olmayan bir özellikleri var; aile yapısı’

Türkiye’de aile bağlarının çok kuvvetli olduğunu ve Avrupa’da bu özelliğin kalmadığını ifade eden Pawel Biederman, sözlerini şu sözlerle sonlandırdı:

“Türk insanının Avrupa’da olmayan bir özellikleri var; aile yapısı. Bizim aile yapımız çok zayıf ama Türkiye de hala bunun yaşadığını görmek çok güzel. O yüzden burada yaşamayı düşünüyoruz. Türk insanlarının aile yapısı Avrupa ile kıyaslandığı zaman hala aynı, Türk insanlarının durumundaki zamanımız 30 yıl önceydi. 30 Yıl önce biz böyleydik. Bizim aile yapımız çok değişti. Ama Türkler aile yapılarını korumuşlar. Bu çok güzel bir şey”

HABER: HABER MERKEZİ 



Cuma

21.3 °

Cumartesi

18.3 °

Pazar

5.8 °