Senelerdir tüm müslümanların hasretidir ki; evlatlarımız, dinimizin emri doğrultusunda kültürümüzle münasip,asırlardır devam edegelen örf ve geleneğimize uygun bir şekilde kız-erkek ayrı ortamda eğitim faaliyetinde bulunsunlar, rahatça okuluna gidip gelebilsinler. Bu hasretin tez vakitte dinmesi temennisiyle imza kampanyası başlatmış bulunmaktayız.Bu konunun devlet erkânı tarafından gündeme getirilmesi muhakkakki halkımızın istekleridoğrultusundadır. Bizlerede düşen halk olarak bu konuda devletimizin yanında olduğumuzu belirtmektir. Karma okullarda yine isteyenlerin eğitime devam edebilmesiyle beraber hem kız okulları hem erkek okullarının açılmasını istiyoruz. Sadece öğrencilerin ve binaların ayrılması değil hademe, öğretmen ve yönetim kadrosuna kadar öğrencilerle yakından alakadar tüm kadrolarında kadın ve erkek okullarına göre ayrılması talebimizdir.Bu konuda Amerika'dan Almanya'ya, Avustralya'dan Japonya'ya birçok ülkelerde kanuni düzenlemeler yapılmış olup her bireyin en doğal haklarından biri olan eğitimin önündeki bu"karmasistem"dayatmasın dan vazgeçilmiştir.Sadece okulları, öğrencileri, personelleri ayırmakla kalınmamalı aynı zamanda cinsiyetten doğanfarklılıklar iyice araştırılıp eğitim-öğrenime katkı sağlayacak bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. Kız okullarında kızların fiziksel ve zihinsel, psikolojik ve biyolojik yapılarına uygun yöntemler geliştirilmelidir. Aynı çalışmalar erkek okulları için de yapılmalıdır.Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019 da Çin ve Japonya ziyaretleri dönüşünde"G20 zirvesinde Japonya'daydık. Japonya'daki 800 üniversitenin 80 tanesi kadın üniversitesi.Sadece kızlardan oluşan üniversite. Bu üniversite şahsıma fahri doktora verdi. Kreştenalıp ilk, orta, lise ve üniversite olmak üzere farklı bir yapıyı oluşturmuş durumdalar. Bütünbunlarla beraber bu alanda atılan adımın bizler için önem arz ettiğini şu anda YÖK başkanına hatırlatıyorum. Çalışmanı buna göre yap. Çok önemli bir şey. Türkiye'de benzer bir adımı atmalı.Zira, lise yıllarında ülkemizde kız ve erkek liseleri vardı. Sonra karıştırdılar. Şimdi yeniden bunları toparlama dönemine girmiş bulunuyoruz." ifadelerinin daha sonra zamanın Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'a sorulması üzerine Kalın'ın verdiği cevapta dediği gibi "Burada tercihlerin daraltılması değil çoğaltılması söz konusu. Demokratik toplumlarda da aslolan vatandaşın bu tür taleplerini karşılayacak tercihlerin, seçeneklerin, opsiyonların çoğaltılmasıdır." diyoruz ve devletimizin yanında olduğumuzu bildiriyoruz.