Elmadağ Şehit Mustafa Büyükpoyraz Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğünün yerine, 7 Nisan 2022'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Dairesi Başkanlığına bağlı Koruma Eğitim Akademisi Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü kuruldu.
Eğitimlere 10 Ağustos 2020'de başlanan akademide, bugüne kadar 800'ü jandarma personeli olmak üzere toplam 25 bin kursiyere eğitim verildi.
Dünyadaki 3 örnekten biri olan akademi, talepler doğrultusunda 31 ülkeye de eğitim desteği sağlıyor.
Akademinin 18. döneminde eğitim alan 157 kursiyer, haftalarca süren teorik ve pratik eğitim geçiyor.
Eğitimlerde "VIP önemli kişileri koruma", "davranış analizi", "güvenlik sistem ve cihazları", "risk analizi ve güvenlik yapılandırması", "ileri ve güvenli sürüş teknikleri", "ilk yardım, protokol ve görgü kuralları", "İngilizce", "yaya ve araçlı koruma uygulamaları", "fx tabanca ile senaryolu eğitimler", "atış simülasyon eğitimi ve atış eğitimleri" gibi çok sayıda farklı konu işleniyor.
Eğitimlerdeki senaryoların gerçeğe en yakın şekilde uygulanması için özel parkurların yanı sıra simülasyon odaları kullanılıyor. Kursiyerler atış konusunda simülasyonda başarı sağladıktan sonra poligona giderek gerçek mühimmatla çalışmaya başlıyor.
Kursta, araçtan araca tahliye, korunan kişiyi saldırılara karşı kaçırma, önemli kişiye karşı gerçekleştirilen silahlı saldırı, fren kullanmadan kaçış, bombalı saldırı ve daha birçok senaryo, alanda kursiyerlere uygulamalı gösterilerek en iyi şekilde eğitim almaları sağlanıyor.
Kursun ardından yapılan sınavda yeterlilik sağlayanlar, akademiden branşla mezun oluyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanı Tamer Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akademide ulusal alanda 25, uluslararası alanda ise 14 konu başlığında eğitimlerin verildiğini bildirdi.
Koruma Daire Başkanlığı bünyesinde toplam 4 branşın mevcut olduğunu belirten Taş, "Bunlar deniz polisi, gemi adamı, kurbağa adam, sivil havacılık eğitimi ve ağırlıklı olarak da koruma branş eğitimi konularında eğitim vermekteyiz." dedi.
Eğitimlerin, sahada çalışan, profesyonel anlamda hizmet veren meslektaşlarına değişen şartlara uyum sağlama kabiliyetlerini geliştirme ve vizyon kazandırmak amacıyla yapıldığını vurgulayan Taş, kursiyerlerin kendilerini geliştirip daha profesyonel şekilde hizmet vermelerinin amaçlandığını söyledi.
Kurulduğu günde beri yaklaşık 25 bin kursiyere eğitim verildiğini belirten Taş, şunları kaydetti:
"Kardeş jandarma teşkilatımızdan 800 personele eğitimler verildi. Bu eğitimlerin ağırlıklı olarak 5 bin personeli, koruma branş eğitimi ve koruma branş eğitimine ağırlık verdiğimiz için de 17 dönem halinde devam eden şekilde süreklilik arz eden şekilde koruma eğitimlerini vermeye devam etmekteyiz."
Emniyet Teşkilatının 179 yıllık birikime ve tecrübeye sahip olduğunu vurgulayan Taş, yurt dışından da bu eğitimlere taleplerin olduğunu ifade etti.
Teşkilatın tecrübelerinden faydalanmak isteyen diğer ülkelerin talepte bulunduğunu belirten Taş, "Öncelikle kendi personelimizin eğitimlerini tamamladıktan sonra bu ihtiyaçlara da cevap verir nitelikte planlamalar yapmaktayız ve eğitimler vermekteyiz. Şu ana kadar 31 ülkeden meslektaşlarımıza eğitim verildi." dedi.
Taş, eğitim içeriklerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Genelde koruma branşına yönelik risk analizi, davranış analizi, silah ve atış kabiliyetini geliştirme yönünde silah bilgisi ve atış dersleri, simülatörlerle verdiğimiz eğitimler var. Atışla alakalı simülatörlerden hariç personelimize açık alanda ve kapalı alanda bu kabiliyetlerini geliştirecek eğitimler veriyoruz. İleri sürüş teknikleri, koruduğumuz şahısların korunmasına ve kaçırılmasına yönelik olarak araçlı kaçırma, yaya düzeniyle alakalı ağırlıklı eğitimler veriliyor. Terörizme karşı bina ve tesisleri koruma eğitimi var. Güvenlik sistem cihazları eğitimlerimiz var. Bu eğitimleri sağlarken tabii ki hayatın içerisindeyiz. Koruduğumuz önemli şahısların bulunduğu ortamda bulundukları için arkadaşlarımıza protokol dersleri vermekteyiz. Yabancı dil eğitimlerimiz var. Paydaş kuruluşlarımız aracılığıyla Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımızla, Polis Akademisi Başkanlığımızla ve Dışişleri Bakanlığımızla ortak yürüttüğümüz projeler çerçevesinde eğitimler vermekteyiz."
Eğitmenlerin, sahada fiilen koruma görevi yapan tecrübeli kişiler olduğunu belirten Taş, teorik ve pratiği kendi bünyelerinde sentezleyerek kurs verilmesinin büyük bir avantaj olduğunu söyledi.
Eğitmenlerin anlattıkları ve verdikleri eğitimin sahada karşılığı olduğunu vurgulayan Taş, "Tecrübeyi yaşamış kişinin eğitimiyle kazandırmış oluyoruz." dedi.
Eğitimlerde kullanılan silahların yerli ve milli olduğunu söyleyen Taş, bu silahlar sahada da kullanıldığı için belli bir standardın oluştuğunu belirtti.
Kullanıcın eğitimlerde edindiği deneyimle sahada daha etkin görev yaptığını belirten Taş, "Sahada atış kabiliyeti açısından ya da herhangi bir tereddüde herhangi bir teknik arızaya neden olmadan silahıyla zaten bütünleşmiş oluyor. Davranışını geliştirmiş oluyor." diye konuştu.
Eğitimlerdeki güvenlik sistem cihazları ve ekipmanlarının kullanımın da sahadakiyle aynı olduğunu aktaran Taş, şunları kaydetti:
"X-ray cihazları, kapı dedektörleri de yine sahada kullanılan şeklin aynısı. Burada eğitimleri veriliyor. Simülatörlerle uygulamalı ve senaryolu eğitimler veriliyor. Araçla kaçırma, araç düzeni, koruma düzeni, yürüyüş düzeni konularında sahada yapacakları bütün senaryoyu biz burada yaşatıyoruz. Değişen şartlarda, bütün zorluklara nasıl göğüs gerebilirler, nasıl buna tepki verebilirler, Sahada karşılaşmışçasına bu tecrübeyi burada kazanmalarına yönelik, bir vizyon geliştirmelerine yönelik eğitimler veriyoruz. Zorlu bir eğitimden geçiriyoruz arkadaşlarımızı. Bu eğitim sonrasında eğitim sonuç sınavlarımız var. Bu sınavlarımız hem teorik hem de pratiğe yönelik. Sınavlarımızdan başarılı olan arkadaşlarımıza burada sertifika veriyoruz ve başarı olan arkadaşlarımızı buradan mezun ediyoruz."
Taş, kursta başarılı olup sertifika almaya hak kazananların, Milli Eğitim Bakanlığıyla yapılan protokol çerçevesinde akredite edildiği ve uluslararası geçerliliğe sahip olduğu bilgisini verdi.
Akademide eğitim alanların görevlerini kendi hayatlarından bile önde tuttuklarını ifade eden Taş, koruma personelinin öncelikle koruduğu kişinin hayatını kurtarmak için refleks gösterdiğini söyledi:
Tamer Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Normal insan refleksi kendi hayatını korumaya yöneliktir. Bir tehdit ya da risk algısı olduğunda normal şartlarda bir canlı kendi canını korumaya yönelik refleks gösterir. Biz koruduğumuz kişiye herhangi bir taarruz ya da risk algısı ile karşılaştığımızda koruma personeli, tamamen koruduğu kişinin hayatını kurtarmaya yönelik bir hamle gösterir. Koruduğu kişiyi oradan uzaklaştırıp onun canını koruma anlamındaki refleksiyle görevi layıkıyla yerine getirmiş olur. Normal şartlarda bir canlının kendi hayatını korumaya yönelik olarak saklanması, kaçması ya da kendini korumaya yönelik bir refleks göstermesi gerekirken, burada aldığı eğitim sonunda koruduğu kişiyi canı pahasına korumaya yönelik bir kabiliyet ve vizyon kazandırmaya çalışıyoruz."