300 bin Nüfuslu ilçemizde eski usul ince işlemeli yorgan diken yorgancılar, mesleğin son kuşağı olarak dikkat çekiyor.
İnegöl’de yaklaşık 55 yıldır yorgancılık yapan Erkan Genç, Bursa ve çevresinde ince işçilik ile yapılan yorganların son ustaları olduklarını ifade etti.
Çırak yetişmediği için yorgancılık yapan son nesil olduklarını belirten Genç, mesleklerinin koruma altına alındığını ve bu mesleğin sürmesi için de çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
“Eleman yetiştirme hakkında çaba olsa daha iyi olur”
Babadan kalma mesleğe devam ettiğini ifade eden Erkan Genç, şu ifadeleri kullandı:
“Babadan bu meslek. Hatırladığım kadarı ile en az 55 senedir bu işi yapıyoruz. Bu meslekte en son kişiler biziz herhalde. Bilmiyorum ama henüz genç birine rastlamadım. Tahmin ediyorum; bizim çağ bitti mi, yorgancılık da biter. Kilis tarafında biraz kaba işçilik var. Ama bu kadar ince dikiş kalmayabilir. Yani bu şekilde sanata dönük olacağını zannetmiyorum. Çünkü yetişmiyor, yok. Devletimize teşekkür ederiz korumaya alma konusunda. Bir de eleman yetiştirme hakkında çaba olsa daha iyi olur. İşi bilenler tarafından öğretilecek ama. Bu sanatın da ince işçiliği olan tarafı var. Biz İstanbul’da bu işi yapıyorduk eskiden, 1. kalite, 2. kalite, 3. kalite, 4. kalite diye yorgancılar böyle sıralanıyordu.
“2 buçuk-3 bin liraya yorgan görüyorum şaşırıyorum”
İnternet üzerinden makine işi yorganların fahiş fiyatlara satıldığını ifade eden Genç,
“Şimdi bakıyorum makine işi, internetten görüyorum el işi güya ama kaba, fiyatlarda çok yüksek. Pazarlayabilen iyi pazarlıyor. Marka hesabına 2 buçuk-3 bin liraya yorgan görüyorum şaşırıyorum. Bizde 500 lira, 400 lira, 300 lira. Yün ve pamuktan vazgeçilmesin. En azından yataklarının üzerine koruyucu gibi yünden ya da pamuktan yorgan olsun” dedi.
“Herkes hazır bekliyor”
Genç, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Babam Süleyman Genç rahmetli oldu. Ömür boyu yorgancılık yaptı. Biz 5 erkek kardeş hepimiz yorgancıydık. Şimdi bir kısmımız yapıyor, bir kısmımız yapmıyor. Herkes okuma derdine düşmüş. Bu işi yapan yok. Çocuğunu getiren hemen soruyor kaç para vereceksin. Yani mesleği öğrenmesi lazım. Sonra kendisine işyeri açması lazım. Ama kimse buna yanaşmıyor. Herkes hazır bekliyor. Sadece bu değil, terziler var yarısı paça kıvırıyor, elbise diken yok. Bilen yok, eski ustalar var. Yeni nesilden pek bilen olacağını zannetmiyorum. Bizim mesleğimiz de öyle. Kalacağını zannetmiyorum”
HABER: H. S