‘Sen lisanslı depo yap. Ben sana bununla ilgili faizleri düşük kredi vereceğim. Çiftçilerimiz de lisanslı depolarda ürünlerini saklasınlar’. Bu ülkemizin farklı noktalarında hayata geçirildi. Ama İnegöl ve Yenişehir bölgemizde böyle bir depo yok. Lisanslı depolarımızın bölgede olmamasından dolayı, çiftçi hasadını yaparken ister istemez buğdayın taban fiyatı en düşük neyse, o fiyat üzerinden buğdayını elinden çıkarmak zorunda kalıyor” dedi.
Ülkemizin çeşitli noktalarında faaliyete geçirilen lisanslı depolar, çiftçilerin ürünlerini yüksek ücretlere satmasını sağlarken, İnegöl ve Yenişehir bölgesinde lisanslı deponun olmaması nedeni ile ürünler taban fiyattan satılıyor.
GÜBRE ATMADAN BUĞDAY EKMEYE ŞAHİT OLDUK
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bildiğiniz üzere son yıllarda tarım özellikle pandemi sürecinde gerçekten bir kez daha ne kadar önemli olduğunu gördük. Hububat, şeker pancarı, aynı şekilde yağlık ürünler başta olmak üzere ne kadar önemli olduğunu gördük. Bunun başında hububat geliyor. Geçtiğimiz yıl özellikle Anadolu’nun 41 tane ilinde yaşanan kuraklıktan dolayı, 18 milyon ton civarında buğday üretimi yapılırken, bu tonaj 13 milyon ton civarına kadar düştü. Hal böyle olunca, bu sene bir buğday açığımız oluştu. Bir de şimdi baktığınızda, oda başkanlarımız gündeme getiriyorlar, biz de dile getiriyoruz şuanda çiftçinin buğday ekerken atacağı gübre 400 lira civarında. İlk defa şuna şahit olduk; gerçekten gübre atmadan buğday ekmeye şahit olduk. Bunu birçok çiftçilerimizde gözlemliyoruz. Buğday fiyatlarının da yüksek olması ile birlikte, buğday ekiminin azaldığınız, gübreden dolayı daha da azaldığını görüyoruz”
BUĞDAY 4 LİRA YAPACAK DEDİĞİM ZAMAN BANA GÜLENLER OLMUŞTU, BUGÜN 4 LİRAYI GEÇTİ GİDİYOR
Çelik sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Biz devletimizin vermiş olduğu destekleri söyleriz. Fakat yılsonunda bu destekler her şeyin gerisinde kalıyor. Örneğin lisanslı depoculuk diye bir örnek var. Devlet dedi ki yatırımcıya; ‘Sen lisanslı depo yap. Ben sana bununla ilgili faizleri düşük kredi vereceğim. Çiftçilerimiz de lisanslı depolarda ürünlerini saklasınlar’. Bu ülkemizin farklı noktalarında hayata geçirildi. Ama İnegöl ve Yenişehir bölgemizde böyle bir depo yok. Lisanslı depolarımızın bölgede olmamasından dolayı, çiftçi hasadını yaparken ister istemez buğdayın taban fiyatı en düşük neyse, o fiyat üzerinden buğdayını elinden çıkarmak zorunda kalıyor. Peki, lisanslı depo olsaydı ne olacaktı? Lisanslı depo olduğu zaman mesela Kulaca Köyü’nde 100 ton bir çiftçimiz mal üretseydi, oraya sevk etme maliyeti 5 bin lira tutsaydı, devlet onu veriyor. Sonrasında isterse bir kredi kullanmak istemesi halinde, o lisanslı deponun verdiği kağıt ile Ziraat Bankası’na gittiği zaman ürününün bedeli karşılığında da kefilsiz, devlet tahvili gibi parasını alabiliyor. Depoların olmamasından dolayı böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Buğday hasadı zamanında keşke çiftçimizin imkanı olsa da 5-6 ay buğdayını elinde tutsa. Bu buğday 4 lira yapacak dediğim zaman bana gülenler olmuştu. Bugün 4 lirayı geçti gidiyor. Yani 10 ton buğday satıyorsunuz 23 bin liraya, bugün 42-43 bin lira”
HABER: HABER MERKEZİ