Dünyanın çeşitli ülkelerinden yüzbinlerce Müslümanın, hac görevini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gelişleri devam ediyor.
İlk kafilenin 9 Mayıs'ta yola çıktığı Türkiye'den de hacı adayları, Suudi Arabistan'ın Mekke ve Medine kentlerine geliyor.
Kafileler halinde kutsal topraklara ulaşan hacı adayları, kalacakları yerlere yerleştikten sonra beyaz ihramlarıyla Kabe'yi ziyaret ediyor. Hacı adayları telbiyelerle Mescid-i Haram'a giderek, burada ilk duayı yapıyor.
Hacı adayları, Kabe'de dua ettikten sonra umreye niyet edip, Hacer-ül Esved'i selamlayarak tavafa başlıyor.
Hacı adaylarının yoğun ilgi gösterdiği Hacerü'l Esved çevresinde de yoğunluk yaşanırken, görevliler kalabalığı dağıtmak amacıyla hacı adaylarına sık sık uyarıda bulunuyor.
Hacı adayları, dualar eşliğinde Kabe'yi tavaf ettikten sonra 2 rekat tavaf namazı kılıp, Mescid-i Haram ve sa'y alanındaki zemzem suyundan içiyor. Hazreti Hacer ve oğlu Hazreti İsmail'e, Allah tarafından ihsan edilen büyük suyun adı olan "zemzem", Kabe'nin yaklaşık 20 metre doğusunda Makam-ı İbrahim'e yakın tavaf alanının altındaki kuyudan çıkıyor.
Tavafı tamamlayan hacı adayları, Safa ile Merve tepeleri arasında sa'y yapıyor.
Kur'an-ı Kerim'de, "Allah'ın sembolleri-alametleri" olan bu tepenin aynı zamanda "arayış" anlamına geldiği belirtiliyor.
Hz. İbrahim'in eşi Hz. Hacer'in, henüz süt çağındaki oğlu İsmail için su ararken bu iki tepe arasında hızla yürümesi hatta koşması sa'y hadisesi olarak anlatılıyor. Bu durum Allah'ın rahmetinin en büyük tecellilerinden anne şefkatinin de göstergesi olarak kabul ediliyor.
Sa'yin bitirilmesinin ardından umreyi tamamlayarak tıraş olan ve sonrasında ihramdan çıkan hacı adayları, hac günlerine kadar ibadetlerini günlük kıyafetleriyle eda ediyor.
Zamanlarını arefe gününe kadar Kabe'de ibadet ve tavafla geçirecek milyonlarca kişi, heyecan içinde hacı olacakları günü bekliyor.