resimlerle evinin sergi salonuna çevirdi. Şimdiye kadar birkaç sergi açtığını ve Denizli’de yapacağı serginin ise pandemiye takıldığını ifade eden Kılıçoğlu, sergi açmaya ve eserlerini sergilemeye devam etmek istediğini belirtti.
İnegöl’de bir mobilya işletmesinin güvenlik görevlisi olan Yüksek Kılıçoğlu, çocukluktan beri yaptığı resimlerini, 17 yıl önce profesyonel olarak resim yapmaya başladı.
Evine aldığı resim araç ve gereçleri ile yağlı boya resimleri yapmaya başlayan Kılıçoğlu, yaptığı resimleri evinde biriktirmeye başladı.
Evini tamamen resimlerle dolduran Kılıçoğlu, evinin resimlerle dolduğunu ifade etti.
Okur Gazetesi muhabirine açıklamalarda bulunan muhabirine açıklamalarda bulunan Yüksel Kılıçoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Özel bir şirkette çalışmaktayım. Resme çocukluktan beri ilgim vardı ve böyle devam etti. Bunun neticesinde yerel ve kişisel sergilerimi açtım. Devamında pandemi nedeni sıkıntı yaşadık. Evde kalıyoruz, evde kaldığımıza zaman da daha çok zaman buldu, daha çok resim yaptım. Neticesinde pandemiden önce bir sergi hazırlığımız vardı. Bu sergiyi açamadık. Nasip olursa, bundan sonra kaldığımız yerden sergi açmaya devam etmek istiyorum. İnsanın hayal gücü çok önemli resim yaparken, hayal gücü olmazsa yapamazsınız. Hayal etmeniz lazım, düşünmeniz lazım, onu tasarlamanız lazım. Tasarlarken de bunu ihracata dökmeye, tuale dökmeniz lazım. Çok şükür biz de bunu başardık. Resim yapma ilkokuldan beri gelen bir heves. Önceden beyaz kâğıtlara karalama yapıyorduk. Yazı, karakalem derken en sonunda da tual resme başladık ve bu aşamalara geldik”
Hem çalışmak hem de resim yapmaya devam ettiğini ve zorlanmadığını ifade eden Kılıçoğlu, “şu ifadelerle konuşmasını sonlandırdı:
“Daha çok ben bundan mutluluk duyuyorum. En azından orada olan stres demeyeyim ama daha çok insanı motive ediyor, stres olsa bile huzur buluyorum resim yaparak. Ben normalde bu pandemi süreci öncesinde 2. Kişisel sergimi açacaktım. Bunun için de hazırlıklarımızı yapmıştık. Günümüzü de almıştık. Resimlerimin yarısı Denizli’de. Son aşamasında böyle bir süreçle karşılaştık. Artık geriye kalmamak lazım. Ama ona rağmen halen evimde resimler doldu taştı. Bazen aile içi de bunun sıkıntısını yaşıyoruz. ‘Nereye kadar gidecek, bunun sonu yok mu, nerede tamam diyeceksin’ deniyor. Ama bu farklı bir şey. Bu mutluluğu yaşaması lazım insanın. Bunu bırakmak çok zor, böyle devam edeceğiz”
Evinin her tarafının resimlerle dolduğunu ifade eden Kılıçoğlu, sözlerini şu sözlerle tamamladı:
“Evimin tamamı resimlerle doldu. Artık resimleri bırakacak yerim de kalmadı. Hediye kısmını dağıtmıştık. Yine de bunun sıkıntısı yaşıyoruz”