Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’dan aşı çağrısı; ‘Sağlık Bakanlığı’na, yetkililerine güvenmek zorundayız’......
İnegöl’de partisinin ilçe olağan genel kuruluna katıldıktan sonra gazetecilere aşı konusunda açıklama yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ‘Bugün önemli ölçüde aşı akışı sağlandı. Ben o açıdan bir şehir efsanesine dönmüş, hurafe, safsata değerlendirmeler var ama biz netice itibari ile devletimizin kurumlarına, Sağlık Bakanlığı’na, yetkililerine güvenmek zorundayız’ dedi.
Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda düzenlenen kongreye Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Kütahya, Bursa ve Balıkesir DP il ve ilçe başkanları, İnegöl’deki siyasi partilerin temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kongrede ilk olarak açıklamalarda bulunan DP İnegöl İlçe Başkanı Murat Balakuş, yıllardır başkanlık görevini yürüttüğünü ve her zaman hakkı savunduğunu ifade etti.
Balakuş, yapılan her olumlu hareketin arkasında oldukları, yapılan yanlışlıkları da eleştirmekten geri kalmadıklarını belirtti.
Balakuş’un ardından kongrede seçime gidildi. Tek liste ile gidilen seçimlerde Murat Balakuş güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Demokrat Parti İnegöl İlçe Başkanlığı’nın olağan genel kuruluna katıldıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
‘İkna ile galip geliriz’
Vatandaşların kulaktan dolma sözlere aldırış etmeden aşı olmaları gerektiğini belirten Uysal, şu ifadeleri kullandı:
“Yakın nesillerin hafızasında olmayı bir süreci hep beraber yaşadık. Biz neticede dilimizi ısırarak başın beri değerlendirme yapmaya da gayret gösterdik. Ama hükümetin bu krizi yönetiş şekli, hem maliyet hem de süreyi Türkiye’de uzattı. Bugün önemli ölçüde aşı akışı sağlandı. Ben o açıdan bir şehir efsanesine dönmüş, hurafe, safsata değerlendirmeler var ama biz netice itibari ile devletimizin kurumlarına, Sağlık Bakanlığı’na, yetkililerine güvenmek zorundayız. O açıdan bütün vatandaşlarımızı aşı noktasında tereddüt etmemeye çalışmak isterim açıkçası. Bu noktada tereddütü olan insanlar var ama insanları da cebren aşılayacak halimiz yok. Ancak ikna ile galip geliriz. İkna etmek mecburiyetindeyiz. Önümüzde eğitim yılı açılıyor. Turizm sezonu ile ilgili esnetmeler yapıldı ama önemli ölçüde rahatlama sağlansa da hedeflere ulaşmakta zorlanıyoruz. O açıdan ben cebren insanlarımızı aşılayacak halimiz olmamakla beraber, kamunun belirli yaptırımları uygulama hakkı vardır. Bunları önümüzdeki süreçte kademe kademe uygulayacaktır. O açıdan vatandaşlarımızın tereddüt göstermeden, kamu otoritesi ne diyorsa ona büyük ölçüde tabi olurlarsa memnuniyet duyarız”
Afganistan’daki gelişmelerle ile ilgili soru üzerine Uysal şu ifadeleri kullandı:
“Biz her dakika çatışmaların tetiklenebildiği bir coğrafyanın adeta göbeğindeyiz. İster Kafkaslara bakın, ister Orta Asya’ya bakın, ister Orta Doğu’ya bakın, Balkanlar’dan saydığım coğrafyalara kadar Türkiye sadece bugün değil 2 asırdır her daim… Ülkenin tercih ettiği politikaların, kendi milli güvenliğini önce esas alacak, kendi huzurunu merkeze alacak bir politika tercih etmek mecburiyetinde. Maalesef Suriye’de yanlış dış politika tercihi, kapımızda 4 milyon göçmeni bulmak ve onları bağrına basmak mecburiyetinde kaldı. Bu insanları geri gönderebilmenin şartları ortadadır. Öncelikle Taliban ile Sisi ile ilişki kurmakta beis görmeyen iktidar, önce şu Esad ile ilişki kursun. Türkiye’nin en uzun sınırına sahip, iç savaşın belirli noktada İran ve Rusya’nın desteği ile bir rejimin devam edeceği görülüyor. Zaruretler sizi bir takım değerlendirmelere iter. Siyasette şahsi önyargılar, şahsi kin ve nefretle tavır alınmaz. Ülkenin menfaatlerini merkeze alarak tavır ve politika geliştirirsiniz. Önce oradan başlamak gerekiyor. Afgan mülteci dalgası İran’ı aşarak, komşu olmamakla beraber Türkiye’yi de buluyor. Çok uzun zamandır zaten kayıt dışı göçmen akışı Türkiye’ye geldi. Sınırlarımızı beton bariyerlerle kontrol altına alma gayreti var. Son iki ayda Afganistan Kabil Havaalanı’nın yönetimini Taliban’a karşı korumak için görev alma istediğini hangi gerekçe ile Türkiye’ye izah edememiş hükümet, şimdi Taliban ile beraber uluslararası kuruluşlar da dâhil bir ilişki kurmak mecburiyetinde kaldı. Orada bir fiyasko var”
‘Bir erken seçim Türkiye’de kısa vadede yaşanır mı? Açıkçası yaşanmaz’
Uysal, Türkiye’de erken seçimin kısa vadede yaşanamayacağını belirterek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Türkiye’de siyasetin yapılış şekli değişti. Erken seçim kararı almak bir önceki parlamenter demokratik modelde daha kolaylıkları vardı. Bugün farklı mekanizmalara bağlanmış, fiili ve resmi anayasal çerçeveye baktığınızda, iki siyasi aktör bu kararı alabilir; bir Sayın Cumhurbaşkanı, iki de Türkiye Büyük Millet Meclisi. Hangisi karar alırsa görev süresi tamamlanacağı için bir takım siyasi olarak buna barajlar örülmüş. Ben bütün olumsuzluklara rağmen, soruyu şöyle sorarsak; Türkiye’nin hemen seçime gitme ihtiyacı var mı? Evet var. Ama şartlara baktığımızda bir erken seçim Türkiye’de kısa vadede yaşanır mı? Açıkçası yaşanmaz, onu öngörmüyorum ama bünyemizde depo ettiğimiz çok kritik problemlerimiz var ekonomi başta olmak üzere”
HABER: HARUN ŞEKERLİ