Çocuklarda hastalık bulaşmasını önlemenin yolu el hijyeninden geçiyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gül Güner Nar, okul çağı döneminde sonbaharda sık görülen üst ve alt solunum yolları hastalıklarının bulaşmasını önlemenin başında el yıkama ve öz bakım becerilerinin geldiğini bildirdi.

8.11.2024 00:29:00 0
Çocuklarda hastalık bulaşmasını önlemenin yolu el hijyeninden geçiyor

Dr. Nar, yaptığı açıklamada, çocuk sağlığında eylülden sonra üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları hastalıklarının, nisan ve mayıs itibarıyla da idrar yolu enfeksiyonları ile mide ve bağırsak bozukluklarının daha çok yaşandığını söyledi.

Bu dönemlerde özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının çok sık görüldüğünü belirten Nar, yenidoğan döneminden 3 yaşına kadar farklı belirtilerin oluşabildiğini dile getirdi.

Eve özellikle ağabey veya ablası tarafından okuldan taşınan ve onların sadece hapşırmasına yol açan mikrobun bebeklerde çok ağır, yoğun bakıma yatırılmasını gerektirecek kadar ciddi hastalıklara neden olabileceğini vurgulayan Nar, şöyle devam etti:

"Okul çağındaki çocuklarda el yıkama ve kişisel öz bakım temizliği en önemli şey. Yani tuvalet temizliği, tuvalette kendisini temizleyebilmesi ve çıkışta elini yıkayabilmesi hastalıkların bulaşmasını en aza indiriyor. Okul çağı çocuklarda oyun oynadıktan sonra arkadaşlarıyla paylaştığı mikroplardan arınmak için el ve yüz temizliği çok çok önem kazanıyor. Eve geldikten sonra da yine aynı şekilde el temizliğini ve üzerini değiştirdikten sonra evin içine o şekilde girmesini öneriyoruz."

Nar, el hijyeninin çocuklara hastalık bulaşmasını yüzde 80 engellediğini, kalanının kişisel korunma yöntemleriyle sağlanabileceğini anlattı.

Aşırı burun akıntısı, hapşırma ve öksürükle devam eden vakalarda maske kullanımının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Nar, "Maske kullanımı aslında sadece koronavirüste geçerli olan bir koruma yöntemi olmamalı. Yani çocuğunuzun genel durumu iyi ama burun akıntısı, hapşırığı, öksürüğü varsa maskesini takarak okula gitmesi hem kendisine hem de arkadaşlarına olan saygısını gösteriyor." dedi.

"Vitamin değerlerinin ciddiye alınması gerekiyor"

Ebeveynlere koruyucu hekimlikle ilgili tavsiyede bulunan Nar, tam kan sayımı gibi yılda bir kez yapılması gereken tetkiklerin olduğunu hatırlattı.

Vitamin değerlerinin de önemli olduğuna ve kontrol edilmesi gerektiğine işaret eden Nar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"D ve B12 vitaminlerine bakılabilir. Bu vitaminlere bakıldıktan sonra bunlarda düşüklük, gerileme varsa bunların yerine konulması, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için çok önemli. Yani kansızlığı olan bir çocukta tam randımanlı bir bağışıklık sistemini beklemek çok yanlış oluyor. O nedenle bu değerlerin mutlaka ciddiye alınması gerekiyor. Uzun süredir kan tahlili yapılmamış çocuklara mutlaka kan tahlili yaptırmanız gerekiyor. Bu eksiklikler yerine konulduktan yani her şey optimize edildikten sonra 'Bağışıklık sistemini bir tık daha artıralım.' dersek o zaman düzenli olarak kullanılacak C vitamini, balık yağı ve D vitamini takviyeleriyle çocuğumuzun bağışıklık sistemini ve genel iyilik halini artırmış oluruz."

Vitamin ve balık yağı takviyelerine 2 ay kullanıldıktan sonra 15-20 gün ara verilmesinin yararlı olacağını aktaran Nar, "Bu ara verme takviyelerin daha etkin kullanımı için yeterli oluyor. Çocukların bütün kan değerleri normalse takviye edici gıdaların bu şekilde kullanılmasını öneriyoruz. Örneğin, 2 ay kadar multivitamin kullandıktan sonra 2 hafta ara verip sonra sadece C vitaminiyle devam edebilirsiniz." ifadelerini kullandı.

Dr. Gül Güner Nar, çocukların beslenme çantalarına taze, mevsimsel meyve ve sebzelerin konulabileceğini, paketli gıdalardan uzak durulması gerektiğini sözlerine ekledi.