Geçmiş yıllarda İnegöl’ün merkezi başta olmak üzere, eski belde ve kırsal alanlarında bulunan çeşmeler, zamanla tahrip edilmiş ve ardından da suları kesilmişti. İnegöl’ün merkezinde bulunan bu çeşmeleri gören vatandaşlar, yeniden
çeşmelerin akmasını ve bunun sadece insanlar için değil, sokak hayvanları için de önemli olduğunu ifade ediyor.
Osmanlı Devleti geleneği olan ve birçok sokakta, susayanların susuzluğunu gidermek, derdini anlayamayan sokak hayvanlarının susuzluğunu gidermek, aynı zamanda hayır kapısı olarak da kullanılan sokak çeşmeleri, günümüzdeki etkisini tamamen yitirmek üzere.
İnegöl’de herkesin pet şişesi taşıdığı günümüzde, sokak çeşmelerinin hiçbir anlam ifade etmediği görülüyor. İnegöl’de çoğu kırılan, dökülen ve harap vaziyette bulunan çeşmelerin birçoğundan su akmıyor.
Türk medeniyeti tarihinde önemli bir yeri olan çeşmenin, çok yaygın olmamakla birlikte önceki medeniyetlerde de kullanıldığı biliniyor. Temizliğe ve dolayısıyla suya büyük önem veren Müslümanlar, toplumun su ihtiyacını gidermek için vakıflar kurarak, sadece yerleşim birimlerine değil, yollara (menzil çeşmeleri), açık arazilere (çoban çeşmeleri) de pınarlar, çeşmeler yaptırdıkları biliniyor.
Çeşmenin ilk şekli, su içmeye yarayan bir kurnası ve hayvanların da faydalanmasını sağlayacak yalağı bulunan minik su depoları şeklindedir.
İnegöl’de ecdadın emek harcayarak hayır olsun diye yaptırdığı ve kendine has mimarisi ile sokaklarda kendilerine yer bulan şirin çeşmeler, bakımdan uzak ve su akmaması ile İnegöllülerin gündemine geldi.