Marmara Denizi'nde, Gemlik Körfezi'nde dalışlar yapan Belgesel Yönetmeni ve Sualtı Fotoğrafçısı Tahsin Ceylan'ın objektifine su altı canlılarının yaşamı ve biyoçeşitliliğe ilişkin görüntüler yansıdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesince bölgenin su altı dünyasını tanıtmak, biyoçeşitliliğini anlatmak ve bölgede dalış turizmine katkı sağlamak amacıyla Türkçe ve İngilizce seslendirmeli belgesel hazırlatıldı.
Tahsin Ceylan ve ekibince gerçekleştirilen proje kapsamında, Gemlik Körfezi'nin su altı fauna, flora ve arkeolojik değerlerinin envanteri çıkarılarak, 194 sayfalık kitap hazırlandı.
Yüzeyi Karadeniz, derinleri ise Ege ve Akdeniz kökenli olan Marmara'nın bu korunaklı körfezinde nesli tehlike altında olan çok sayıda tür, Ceylan ve ekibince kaydedildi.
Ceylan, AA muhabirine, yeşil Bursa'nın maviye açılan kapısı Gemlik Körfezi'nin, sahip olduğu zengin biyoçeşitlilikle dikkati çektiğini söyledi.
Bilim insanlarının iklim krizinden sonra ikinci büyük tehlike olarak gördüğü biyoçeşitlilik krizinin önemi her geçen gün artarken, Gemlik Körfezi'nde bu alanda umut verici gelişmeler kaydedildiğini belirten Ceylan, canlı yaşamın yoğun olduğu Narlı'da kameralarına takılan kalamarların, nesillerini devam ettirmek için körfezi seçen türlerden olduğunu dile getirdi.
Ceylan, "Yumurtalarını üzüm salkımı gibi itina ile halatların üzerine bırakan kalamarlar, yavrularını olası tehlikelerden korumak için başlarından bir an olsun ayrılmıyor. Bu dişiler tek seferde 20 bin yumurta bırakabiliyorlar. Bir canlının neslini sürdürmek için verdiği mücadele övgüyü hak ediyor." dedi.
Nesli tüm dünyada tehlike altında olan pinaların da körfezde, deniz tabanında birer abide gibi durduğunu anlatan Ceylan, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) kırmızı listesindeki avlanması yasak bu canlıların, Akdeniz'in en büyük kabuklularından olduğunu aktardı.
Tahsin Ceylan, denizlerin doğal filtreleri olan ve her biri saatte 6 litre suyu süzerek temizleyen pinaların yanı sıra körfezde deniz çayırlarına rastladıklarını ifade etti.
Körfezin, "Zostera marina" türündeki deniz çayırlarıyla kaplı olduğunu kaydeden Ceylan, Akdeniz'in yaygın türü olsa da tentakülleri ile göz kamaştıran maviş denizanalarını, bilim insanlarının "Akdeniz faunasında bu harika türü görüntülediyseniz büyük ikramiyeyi kazanmışsınız." dediği deniztavşanlarını da kaydettiklerini dile getirdi.
Ceylan, deniztavşanlarının genellikle 50 ila 250 metre derinlikte çamurlu, kumlu zeminlerde yaşadığını, geniş ağız yapısıyla yumuşakçalarla beslendiğini anlattı.
Ay denizanalarını ise Marmara Denizi'nin müdavimi olarak nitelendiren Ceylan, bu türe ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Dokunaçlarıyla plankton ve yumuşakçalar toplayarak beslenir. Dünya okyanuslarının çoğunda bulunur. Ay denizanası düşük oksijen koşullarına güçlü bir tolerans gösterir. Dolayısıyla bolluğu ortamdaki çözünmüş oksijen azlığının belirgin anlatımıdır. Körfez ve kapalı koylar düşük oksijen konsantrasyonu nedeniyle ay denizanası için beslenme, büyüme, üreme ve hayatta kalma açısından avantajdır. Erkek ya da dişidir, parçalanarak çoğalır."
Ceylan, ay denizanalarının fazla olmasının o bölgede kirlilik olduğu anlamına gelmediğini sözlerine ekledi.