Bursa'da mahalle arasında eskilere ait eşyalarla hizmet veren kafeye gelen ziyaretçiler, onlarca yıl öncesine giderek hatıralarını tekrar yaşıyor.
Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi'nde daha önce farklı işlevler görmüş bahçeli bir işletmeyi satın alan Bayram Özdoğan, tadilat yaptırıp nostaljik görünüm kazandırdı.
Kafe, 1980'li, 1990'lı yıllardan kalma ahşap kahverengi gümüşlük, tüplü televizyon, lambalı radyo, kestane ve patates közlenebilen kuzine soba, gaz lambası, dantel örtüler, margarin tenekeleri, nostaljik gazozlar, güğüm, el gırgırı, çiçek motifli perdelerle müşterileri o günlere götürüyor.
Aileler geçmişte yolculuğa çıkarken çocuklar ise belki de ilk kez gördükleri mavi ve siyah okul önlükleri, bilyeler, çivi ve tahta kullanarak yapılan ve bozuk parayla oynanan futbol ile "taso" gibi oyunları deneyimliyor.
Girişine "Dışarıdan stres getirmek yasaktır." yazısı asılan, Neşet Ertaş, Barış Manço, "Çiçek Abbas" portrelerinin resmedildiği duvarların ve nostaljik eşyaların önünde fotoğraf çektiren ziyaretçiler, geçmişi özlemle anıyor.
İşletmeci Bayram Özdoğan, AA muhabirine, geçmişe özlem duyanlar için bu konsepti oluşturduklarını ve yaklaşık 6 aydır hizmet verdiklerini söyledi.
Standardın dışına çıkarak "muhabbetle" hizmet etmeyi amaçladıklarını belirten Özdoğan, şunları kaydetti:
"Eski yıllardaki muhabbeti, birlikteliği, samimiyeti yakaladığımızı düşünüyorum. Misafirlerimiz hep mutlu ayrılıyor. Duygulanıp, gözyaşlarına hakim olamayanlar oluyor. Bu da mutluluğun göstergesi. Doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Müşterilerimizin kendi dönemlerinde kullandıkları bütün materyalleri biz onlara servis olarak sunuyoruz. Müşteriler çok samimi ve içten davranıyorlar. Bizim derdimiz gelen misafir yemeğini yesin gitsin değil. Biz göndermiyoruz. Burada onlarla sohbet edip daha yakın olabilmek için o döneme ait şeyler soruyoruz, önerilerini alıyoruz. Bir gelen misafirimiz bir daha geldiğinde farklı şeylerle karşılaşıyor."
Müşterilerden Seda Arslan ise eşinin kafeyi sosyal medyadan gördüğünü ve kendisini buraya getirdiğini anlattı.
Çocukluğundaki her şeyin burada bulunduğunu ifade eden Arslan, "İlk kez geldim. Çok güzel duygular hissettim. Herkes geçmişe özlem duyuyor. 1975'ten sonra doğanların çocukluğuna hitap ediyor." dedi.
Yavuz Arslan da geçmişe özlem duyduklarını ve bu kafede unutulmayan birçok objeyle karşılaştıklarını söyledi.
Kafenin, aile ve ev ortamı olduğunu dile getiren Arslan, "Bizi gerçekten mutlu etti. Genel olarak geçmişe, eskiye yönelmeler var. Burası da bunu tam olarak yansıtmış." ifadesini kullandı.
Hacer Avşar ise 58 yaşında olduğunu belirterek, kafede babaannesinin vitrininin benzerini, çocukluk ve gençlik yıllarına ait birçok objeyi gördüğünü aktardı.
Çok duygulandığını kaydeden Avşar, "Eskileri unutmamak gerekiyor. O dönemler çok güzel ve farklıydı. Eskilerin tadını hiçbir şey vermiyor. Güzel bağlar vardı. Burayı görünce o dönemlere gittim." diye konuştu.