gönderiyorum. Teveccühünüz ve muhabbetiniz için teşekkür ediyorum. Bugün şehrimizin ulaşımını rahatlatmanın yanı sıra aynı zamanda tarihi boyutu da olan anlamlı bir açılış töreni ile bir aradayız. Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ülkemizin en eski demir yollarından biridir.
İlk kısmı bundan 153 yıl önce hizmete giren hat özellikle Bakırköy ve Yeşilköy'ün gelişmesine büyümesine önemli katkılar sağlamıştır. Yaklaşık 141 yıl boyunca İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olan hattımız Marmaray'ın açılışı ile birlikte hizmetini tamamlamıştır.
Gebze-Halkalı banliyö hattı metroya dönüştürülerek hizmete devam ederken, Sirkeci ile Kazlıçeşme istasyonları arasındaki 8,3 kilometre uzunluğundaki kesim atıl durumda kalmıştı.
İstanbul'un ihtiyaçlarını da gözeterek Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl vaziyette duran 8,3 kilometrelik bu hattı aktif hale getirmeye karar verdik. Hattın üzerindeki gerekli iyileştirme ve değişimleri yaparak yepyeni bir tasarımla tekrar İstanbul'a kazandırmayı amaçladık.
Böylece hem demir yolu hem de yaya odaklı çevreci bir projeyi İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunmayı istedik. Gelirken, Murat kardeşime onu söyledim. Önümüzde bir karar, nedir bu? İnşallah Sirkeci Garı'ndan tüm bu istikamette istasyonlar başta olmak üzere tarihi eserler başta olmak üzere buraları sıfır kilometre yenilemeye ve buralardan inşallah sadece İstanbul'a değil tüm dünyaya mesajımızı vermeye kararlı mıyız?
5 yıl boşa geçti. Niye bir şey yapılmadı? Yapamazlar, yapmazlar. Bunların böyle bir derdi yok. İşte Sirkeci'den şu geldiğimiz noktaya kadar bütün binalar yıkık, dökük. Surlar yıkık, dökük. İşte bunları da yine inşallah biz yapacağız.
Bugün amacımızı gerçekleştirmenin sevincini yaşıyoruz. Projemiz kapsamında 7,3 kilometre yaya yolu, 7,3 kilometre bisiklet yolu, 122 bin 550 metre kare meydan ve rekrerasyon alanları, 6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alan, 74 bin metrekare yeni yeşil alan ile 14 adet yaya geçidi ve 13 adet kara yolu geçidi yer alıyor. Yani şehrimize raylı sistem hattından öte sosyo kültürel, turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkanların da olduğu son derece modern ulaşım projesini inşallah kazandırmış olacağız.
Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla birlikte İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının toplam uzunluğu 340 kilometreye çıkmaktadır. Projemiz ile sadece demir yolu inşası yapmayıp ayrıca çevrede yaşayan insanların konforunu artıracak diğer düzenlemeleri de gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Ecdat yadigarı tescilli durakları, sanat tarihçileri, mimarlar, arkeologlar bütün bunların nezaretinde ve kurul kararları doğrultusunda restore ettik.
Cerrahpaşa ve Samatya Hastanelerine erişimi kolaylaştıracak yeni bir durağı da mevcut hatta ilave ettik. Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattının önümüzdeki 30 yıllık süreçte ekonomiye toplam katkısının 785 milyon avro olacağını hesaplıyoruz. Yeni nesil ulaşım projelerimizin en güzel örneklerinden birini teşkil eden Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattının ülkemize, şehrimize, ilçemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bugün yeni tasarımıyla, yeni çehresiyle hizmete sunduğumuz bu hattın çok ibretlik bir hikayesi vardır. Hattın ilk bölümü 1871 yılında Yedikule Küçükçekmece arasında resmen hizmete girer.
Ancak Yedikule'deki başlangıç istasyonu şehrin iş merkezi olan Eminönü bölgesinden çok uzakta kalır. Bunun üzerine hattın iş merkezi olan Sirkeci'ye kadar uzatılması istenin. Ancak hattın Topkapı Sarayı'nın sahil kesiminden geçecek olması ve güzergah üzerindeki sahil köşkleri sebebiyle bir tereddüt yaşanıyor.
Durum Sultan Abdülaziz'e anlatıldığında, Sultan tarihe geçecek şu sözleri ifade eder; Memleketime tren yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin razıyım der. Ecdat söz konusu vatana, millete, devlete hizmet olunca meseleye daima bu zaviyeden bakmıştır.
CHP zihniyetinin hakaret ettiği, husumet beslediği, fırsatını buldukça düşmanlık sergilemekten çekinmediği ecdadın tavrı işte budur. Yeter ki, bu yapılsın sırtımdan geçsin.
Bugün halen kullandığımız pek çok eser köprü, tren hattı ve bina kurum ve kuruluşun altında ecdadın imzası bulunuyor. Biz de ecdada vefa, mirasını ihya anlayışıyla hem ecdada hürmette kusur etmiyor hem de emanetlerine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz.
Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakanlara şükran borcumuzu başkaları gibi istiskal ederek değil yadigarlarını ihya ederek ödüyoruz. Sadece bununla da yetinmedik, yetinmiyoruz. Geçmişte atalarımızın hayalini kurduğu Marmaray, Avrasya Tüneli, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi vizyon projelerini tek tek hayata biz geçirdik.
Bizim siyasette tek bir ilkemiz vardır. O da millete hizmetkarlıktır. Mesele bugün hangi mevkide, makamda, koltukta olduğunuz değil geride hangi eserleri bıraktığınızdır. Bunun önemini özellikle tarihimize baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz.
Bugün burada şu gerçeği tüm samimiyetimle tekrar ifade etmek istiyorum. Bakınız biz yaklaşık yarım asırdır siyaset yoluyla ülkemize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Bugüne kadar aziz milletimizin takdiri ile pek çok göreve geldik.
Bundan 30 sene önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak devraldığımız sorumluluğu daha sonra başbakan ve cumhurbaşkanı sıfatıyla taşımayı sürdürdük. Gençler bilmeyebilir ama anne babalar bilir. Şöyle bir hafıza kaydımızı tazeleyelim.
Hatırlayın, 1994'te göreve geldiğimizde İstanbul neydi? Çöp, çukur, çamur. Öyle mi? Kim vardı iktidarda? CHP yani şu andakinin büyükleri. Peki İstanbul bize niye devredildi? Bütün bu pisliklerden kurtulmak için.
İstanbul'a hizmet sorumluluğu yarı zamanlı yapılacak bir iş değildir. Son 5 yılda bu gerçeği maalesef acı bir şekilde yaşayarak tecrübe ettik.
Cuma
21.3 °
Cumartesi
18.3 °
Pazar
5.8 °