"Amacımız, Türk lirasının değerine itibar katmaktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabına ilişkin, "Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor."

25.12.2021 02:54:00 0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber, ATV, A Para ve A News'in "Gündem Özel" ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kur korumalı Türk lirası (TL) vadeli mevduat hesabının açıklanmasının ardından TL'nin yaklaşık yüzde 50 değer kazandığının hatırlatılması ve "Böyle bir gelişmeyi öngörüyor muydunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, bu gelişmenin vatandaşların Türk lirasına güvendiğini gösterdiğini, Trabzonlu bir vatandaşın bu konuda, "Ya kaybettim ama Türk lirası değer kazansın yeter bana" dediğini, bunun güzel bir gösterge olduğunu söyledi.
Türk lirasının gücünü, ekonomik altyapıdan, üretim kapasitesinden ve finansal sektörün sağlamlığından aldığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de şu anda ana muhalefet ve yavruları, Türk lirasını bir kenara koyup daha çok dolara, avroya, buralara endekslenmek istiyorlar. Bunun üzerinden hatta asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesinin gerektiğini filan söylüyorlar. Bu tabii aslında çok çok ciddi bir yanlış. Hele hele yani Merkez Bankası'nda başkanlık yapmış bir insanın kalkıp o da yani dövize 'Buradan taviz vermeyin, Türk lirası yine kayba gidecektir.' filan demesi çok daha çirkin, hiç de yakışmıyor. Tabii daha sonra geri vitese taktı, geri adım atmaya kalktı ama bunu artık bu millet yutmaz."

"Amacımız, Türk lirasının değerine itibar katmaktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde yurt içi ve yurt dışında, kurlarda, 2008'de de benzeri olan ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik rasyonel olmayan hareketlenmelerin meydana geldiğine işaret ederek, "Tabii açıkladığımız Türk lirası varlıkları güçlendirici paketle biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı bir şekilde Türk lirasına geçişin, o sabah bütün olduğu gibi kapılara dizilmeleri ve buralarda özellikle Türk lirasını oraya getirip, oradan dövizleri bozarak Türk lirasını almaları, bunlar da tabii vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güveninin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün ekonomi yazarları ve akademisyenleriyle Dolmabahçe'de bir toplantı yaptığını anımsatarak, bu konuları toplantıda ele aldıklarını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amacımız, yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, Türk lirasını değerli hale getirmek, yine Türk lirasının değerine itibar katmaktır. Çünkü kur düzeyi, serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi zaten gelecektir. Benim her zaman bir ifadem var, 'Para yatağında akar', buna dikkat etmemiz lazım. Ve bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak, acele etmiyoruz. Bir ara biliyorsunuz 10'un da altına düştü, şu anda 11 civarında zannediyorum. Bu istikrarlı şekilde gerek Maliye, Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışmasıyla ve bizlerin de katkılarıyla, bütün istişare kurullarımızla bunu yerli yerine oturtacağız. Şöyle sabırla yola devam etmekte fayda var."

"Vatandaşın kaybı olmayacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı sisteminin sürdürülebilirliğiyle ilgili endişelerinin ve "Bu sistem Hazine'ye çok büyük yük getirecek" yönündeki eleştirilerinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Bu ana muhalefetin, yavrularının, bunların bugüne kadar gerçekçi bir yaklaşımları hiç oldu mu? Olmadı, bundan sonra da olmaz. Bunu bir defa böyle bilecek, böyle inanacaksınız. Birçok bu ara yalanlar, dolanlar filan falan aldı başını gidiyor. İşte Bay Kemal, her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yalanlarına, halkımızı aldatmaya devam ediyor. Çünkü ekonomiden hiç anlamaz. Ülkemizde tasarruf kompozisyonunun makro ekonomik politikalarla uyumlu olması için Türk lirası finansal enstrümanların özendirilmesi önem arz ediyor. Geliştirilen bu araçla hem kısa vadede vatandaşımızın kur oynaklığından kaynaklı mağduriyetini gideriyor. Dikkat edin bu çok önemli. Yani vatandaş şu anda iki garantiye sahip. Bir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, iki Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. Özellikle de buradaki mağduriyet ortadan kalkmak suretiyle 3, 6, 9, belirlenen tarihlerde neyse döviz kuru ve burada bunun üzerinden parasını bozduracağı zaman karşılığını aynen alacak. Dolayısıyla yani biz burada Türk lirası mevduat vadesinin de uzatılmasına katkı sağlıyoruz. Vatandaş da burada 'Benim burada mağduriyetim yok, zaten devletim benim arkamda...' Türk lirası enstrümanlara olan talebi artırarak, finansal piyasaların daha etkin işlemesini de sağlamış oluyoruz."
Sisteme ilişkin 'Vadeden önce para çekilebilir mi?" şeklinde soru geldiğini aktaran Erdoğan, "Evet çekilebilir, bir manisi yok. Daha önceden de belirlendiği şekliyle hesap, vadesiz hesaba dönüşecek. Sen de alman gereken paranı rahatlıkla alacaksın. Ama bir şeye güveneceksin, benim artık kaybım olmayacak." dedi.
Erdoğan, tasarruf kompozisyonunun Türk lirası lehinde gerçekleşeceğini belirterek, "Uygulanan ekonomik program, piyasalarda özellikle bu güveni artıracak. Döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak. Özellikle kur stabil hale gelmiş olacak. Yani kurun stabilizasyonu burada önem arz ediyor. Bu adımın uzun vadede bütçeye yük olmak yerine olumlu katkı sağlamasını da öngörüyoruz ve bu attığımız adımla bu da sağlanmış olacak." ifadelerini kullandı.
"Paramız kurdaki bu oynaklıklara esir olmayacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, toplumsal refahın artırılması, kamusal hizmetlerin etkin bir şekilde sunulmasının hükümetlerin görevi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biz de bu amaçla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamusal, finansal, mali birçok aracı nasıl dünyada kullanılıyorsa biz de kullanıyoruz ve kullanacağız. Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli bir araç. Diyoruz ya, bunu stabil hale getirmiş olacağız. Bu araç özellikle vatandaşı rahatlatacak. 'Ben bu araca giderken bir defa kaybım olmayacak.' diyecek. Bu araç sayesinde de kurdaki oynaklığın kontrol altına alınmasına katkı sağlanıyor ve sonuçları itibarıyla toplumun tüm kesimleriyle finansal ve ekonomik sisteme fayda sağlamış oluyoruz. İlaveten bu uygulamadan isteyen her vatandaşımız faydalanacak, belli bir kesim diye bir şey yok. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil. Aksine, yürütmenin fonksiyonlarının doğal bir gereğidir. Biz bunu böylece gerçekleştirmiş oluyoruz. Daha önce, geçmişte de uygulanmış olan bu adımı, şimdi biz yeniden uygulamak suretiyle çok kısa bir zamanda nasıl bu işi stabil hale getirdiysek, bundan sonraki süreçte de bu stabil olarak inşallah yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki bu oynaklıklara esir olmayacak. Stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak."

"Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kur korumalı TL mevduat hesabı, dolarizasyondan Türkiye'yi kurtarmak için önemli adımlardan oldu. 23,8 milyar dediniz. Acaba ne kadarlık bir beklentiniz var rakam konusunda bundan sonraki dönemde?" sorusu üzerine, bunun matematik bir olay olmadığını söyledi.
Kurdaki stabilizasyonun inşallah çok kısa bir sürede gerçekleşeceğini vurgulayan Erdoğan, "Burada bir şeyi şimdiden söyleyeyim. Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde burada tekrar geldiği yere doğru inşallah dönecek ve Türk lirası da orada kendi asli gücünü, dere yatağında akar dedim ya, burada da TL yerini tam manasıyla bulacak. Bu bir hafta mı sürer, 10 gün mü sürer ama biz buradaki adımlarımızı gerek Hazine gerek Merkez Bankası olarak bununla atıyoruz ki herhangi bir oynaklığa neden olmadan neticeyi alalım." diye konuştu.
Erdoğan, doların düşmesinin ardından bazı marketlerdeki gıda fiyatlarının tüketicinin arzu ettiği seviyeye düşmediği belirtilerek, bu konuyla ilgili neler yapılacağı şeklindeki soru üzerine, her şeyden önce gerek Hazine ve Maliye gerek Ticaret, hatta Tarım Bakanı'na bu yöndeki talimatları verdiğini söyledi.
Kontrolleri sıklaştıracaklarını ve asla bunlara taviz vermeyeceklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü vatandaşımızı bu şekilde spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Bunun için de denetimler sık yapılacak ve denetimlerin sıklaştırılmasıyla birlikte de biz diyoruz ki, vicdan sahibi olan bütün bu marketler, süper marketler, zincir marketler hepsi de nasıl çıkarken hızla fiyatları çıkartıp etiketleri ona göre değiştirdiyseler, inerken de şimdi aynı hızla bu etiketleri indirmeleri lazım. Aksi takdirde atılması gereken adımlar, mevzuat, yasal neyse bu adımları atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara bunlara ezilmeyecek. Buna da fırsat vermeyeceğiz. Şu anda başta Hazine ve Maliye, Ticaret bakanlıklarımız bu konuda adımlarını zaten atmış durumdalar. Eğer fiyat indirimleri hızla yapılmazsa gerek Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekse Ticaret Bakanlığımız ellerindeki tüm imkanlarla bunların üzerine gidecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. İnsanımızı nasıl yüksek faiz ve hormonlu kur artışından kurtardıysak fahiş fiyat artışları karşısında da yine yalnız bırakmayacağız."