Açık Hava Müzesi kayadan oyma kiliseleri ve duvarresimleriyle turistleri çekiyor

Açık Hava Müzesi  kayadan oyma kiliseleri ve duvarresimleriyle turistleri çekiyor

Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ilk 10 müzesi arasında yer alan ve Hristiyanlık tarihinin izlerini barındıran Göreme Açık Hava Müzesi, bu yılın ilk dört ayında 275 bin 705 ziyaretçi çekti.

Doğal, tarihi ve kültürel varlık olarak 6 Aralık 1985'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Göreme Açık Hava Müzesi, kayadan oyma kilise, manastır ve şapellerin yanı sıra bu mekanlarda fresk olarak adlandırılan dini temalı duvar resimleriyle öne çıkıyor.

İlk etapta kayadan oyma şapellere sahipken üçüncü yüzyılda Roma İmparatoru 1. Konstantin'in Hristiyanlığı kabul etmesinin ardından bugünkü müze alanında sayısı hızla artan kiliselerdeki iyi korunmuş duvar resimleri, konukların ilgisini çekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzeler arasında Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ilk 10 turizm merkezi arasında gösterilen Göreme Açık Hava Müzesi'ni bu yıl ocak ayında 41 bin 889, şubatta 45 bin 124, martta 61 bin 987, nisanda ise 126 bin 705 turist ziyaret etti.

"Buradaki fresklerin benzerleri var ama aynısı yok"

Nevşehir Turist Rehberleri Odası Başkanı Özay Onur, AA muhabirine, Göreme Açık Hava Müzesi'nin Türkiye'de en çok girişin yapıldığı 5 müze içinde yer aldığını belirtti.

Müze alanının tarih boyunca Hristiyanlık açısından öneme sahip olduğunu, birçok azizin buradaki manastırlarda yetiştiğini kaydeden Onur, bu yönüyle müzede inanç turizmine de hizmet sunulduğunu ifade etti.

Alanda küçüklü büyüklü çok sayıda kayadan oyma kilise bulunduğuna dikkati çeken Onur, şöyle konuştu:

"Hristiyanlık tarihinde Kapadokya'nın yeri çok önemli. Milattan sonra 70'ten başlayıp 330 yılına kadar süren Hristiyanların dışlanması süresince Kapadokya'daki vadilerde saklanıp dinlerini yaşamışlar. Kral Konstantin döneminde Hristiyanlığa izin verilmesinin ardından bölgedeki insanlar şükürlerini ifade etmek için kilise yapmışlar. 200 yılda 365 kilise yapıp burada yaşamışlar. Göreme Açık Hava Müzesi içinde irili ufaklı 16 şapel ve kilise bulunmaktadır. Manastır hayatı olması dolayısıyla burada eğitim öğrenim alanları da mevcut. Özellikle burada kiliselere baktığımızda fresklerin yoğun olduğunu ve iyi korunduğunu görüyoruz. 10'uncu yüzyıldan 12'nci yüzyıl sonuna kadar kiliselere resimler yapılmış. Özellikle Karanlık Kilise'deki fresklerin daha dün yapılmış gibi bir his verdiğini söyleyebiliriz. Buradaki fresklerin benzerleri var ama aynısı yok. Yoğun olarak aynı yerde bulunduğu tek yer de burası, bu da turistleri etkiliyor."

"Turistler öncelikle buraya gelmeli"

Müzeyi gezen Fransız turist Degeneve Laurence, uzun süredir Kapadokya'yı ziyaret etme konusunda istekli olduğunu, gezdiği alanlardan etkilendiği belirterek, "Burası gerçekten muhteşem bir nokta. Kesinlikle seyahat eden tüm turistler öncelikli olarak buraya gelmeli. Kapadokya da çok güzel Türkiye de çok güzel. Herkese tavsiye ediyorum." dedi.

Hindistanlı turist Chaitanya Tumuluri de rehberlerden bilgi alarak gezdiği müzedeki bölümlerin etkileyici olduğunu kaydederek, "Kapadokya'da olmak harika bir duygu. Gezmiş olduğum bu müze şaşkınlık uyandıracak kadar güzel. Geçmişteki Hristiyanların adanmışlıklarına şahit, çok ilgi çekici." ifadelerini kullandı.

İspanyol turist Rocio Moreno ise duvar resimlerini incelemekten keyif aldığını dile getirerek, "Burayı ilk kez gördüm, pozitif enerji aldım. Buradaki geçmişle bağlantılı kalıntıların dünyada tek olmasını bilmek ayrı bir haz veriyor. Daha önce annem gelmişti ve bizlere tavsiye etmişti. Ben de ülkeme dönünce arkadaşlarıma burayı anlatacağım." diye konuştu.



Perşembe

19.1 °

Cuma

21.3 °

Cumartesi

18.3 °