sonra benzer senaryoların oynandığını söyledi. Yazıcı, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da aynı şekilde darbe yapmak istiyorlar. Ama bu hadsiz planlar içerisinde olanlar şunu iyi bilsin ki bu millet darbeye darbe yapmayı öğrendi. 15 Temmuz’u hatırlayarak ayağınızı denk alın” dedi.
Sultan Abdülaziz, 30 Mayıs 1876’da yapılan darbe sonucu tahttan indirilmiş ve 4 Haziran 1876’da intihar süsü verilen bir cinayetle hayata gözlerini yummuştu. Darbe ve cinayetin 146’ncı yılında, Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Turgay Yazıcı bir açıklama yaparak bugün de benzer senaryoların hayata geçirilmek istendiğini ifade etti.
AYNI SENARYOLAR İŞLİYOR
Konuya ilişkin açıklama yapan Başkan Yazıcı, “Bu yüce millet, tarihi boyunca her döneminde hainlerle mücadele etmiştir. İçeride ve dışarıda düşmanı bitmeyen, tek derdi tüm cihanda mazlumların huzurunu ve güvenliğini sağlamak olan Türk Milletinin tarihinde kara bir leke olarak yer alan darbeler, içimizdeki hainlerce her dönem uygulanmış adi planlardır. Bu kirli senaryoların sadece Türkiye Cumhuriyeti’nde değil, öncesinde Osmanlı’da da görüldüğü ve halen aynı şekilde uygulanmaya çalışıldığı ne yazık ki acı bir gerçek. Bundan 146 yıl önce, 30 Mayıs 1876 tarihinde Sultan Abdülaziz, asker, bürokrasi ve ilmiyenin, Veliaht Murad Efendi etrafında birleşerek gerçekleştirdiği bir darbe sonucunda tahttan indirilmiştir. Medrese öğrencilerinin dersleri boykot ederek sokağa çıkarılması ve ayaklandırılması kararı Midhat Paşa’nın konağında yapılan bir toplantıda alınmıştır. Veliahd Murad Efendi, sarrafı Hristaki’den aldığı parayı medrese öğrencilerine dağıtılmak üzere Midhat Paşa’ya göndermişti. Darbenin, İstanbul’daki Prodos Mason Locası üzerinden uluslararası bir boyutunun olduğunu da unutmamak gerek. 10 Mayıs 1876’da önce Fatih, daha sonra Beyazıt ve Süleymaniye medreselerinde okuyan 3 bin öğrenci, dersleri bırakarak Fatih ve Beyazıt meydanlarında gösterilerde bulundu. Darbeyi meşrulaştırmak için bir de fetva gerekiyordu. Midhat Paşa’nın belirlediği çerçevede hazırlanan fetva metni şöyleydi: ‘Hükümdar aklını oynatmıştır; dolayısıyla ülkeyi yönetememektedir. Devlet parasını, milletin tahammül edemeyeceği, hazinenin kaldıramayacağı derecede şahsına harcayarak israf etmiştir. Dünya ve din işlerini karmakarışık hale getirerek rayından çıkarmıştır. Bu kusurları bulunan bir hükümdar millet ve ülke için zararlıdır.’ Bu metin, bizlere bugün de tanıdık gelmektedir” dedi.
KİRLİ OYUNLARIN FARKINDAYIZ
Özellikle darbe ve intihar süsü verilen bu cinayetin 146. Yıl dönümünde hem Sultan Abdülaziz’i anmak hem de bu kirli oyunların ne kadar farkında olduklarının bilinmesi adına bu açıklamayı yapma gereği duyduklarını dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti: “Sultan Abdülaziz’e yapılan darbe, bu uydurma bahanelere ve senaryolara bakıldığında, bugüne ne kadar benzediğinin de açıkça ortadadır. Halen o günün Midhat Paşalarının bugün de farklı isim ve unvanlarla bu ülkeyi yok etmeye çalıştığını görüyoruz. Son dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a darbe planlarının arttığı, cuntacıların harekete geçmek için vakit kolladığını görüyor, biliyoruz.”
“ÖZGÜR, ÖZEL OLARAK SEÇİLMİŞ 7’Lİ MASA CEMİYETİNİN AMİGOSUDUR”
“O gün Sultan Abdülaziz’i darbeyle tahttan indirip memleketi kaosa sürüklemek isteyen cemiyetlerin, bugün ülkemizi bölüp Avrupa ve Amerika’nın maşası haline getirmek isteyen 7’li masa cemiyetinden farkı yoktur. O gün Midhat Paşaydı, Hüseyin Avni Paşaydı, Mütercim Rüşdü Paşaydı, Hasan Hayrullah’tı… Bugün bakıyoruz bu ülkede Başbakanlık yapmış, Bakanlık yapmış isimler ve hem içeriden hem dışardan cemiyete girmeye çalışan Özgür, Özel olarak yetiştirilmiş 7’li masa cemiyetinin amigosu şahıslar, aynı masada toplanmış aynı senaryonun hayalini kurmaktadırlar.”
ÇERKES HASAN’LAR BİTMEZ
“Amerikan Time Dergisi gibi Yurt dışındaki unsurlarından da emir alarak, memleketi, 1939 sonrası döneme esir etmeyi ve bölgede bir Türk-Rus Savaşı çıkarmayı amaçlamaktadırlar. Buradan NATO’ya da FETÖ’ye de ve tüm terör örgütlerine, içerdeki yerli işbirlikçilerine dönemin Mithat Paşası olmaya soyunanlara kuruluş toprağı İnegöl’den sesleniyoruz! Burası Osmanlı’nın filizlenip çınara dönüştüğü topraklardır. 5000 yıllık tarihi, 2200 yılık devlet geleneği olan Türk milletinin Horasan Aklıyla bezenmiş Ahmet Yesevi geleneğinden gelen; Çerkez Hasanları, Yedi Sekiz Hasan Paşaları, Sütçü İmamları, Ömer Halisdemir’leri, Kaşif Kozinoğlu’ları bitmez.