“Yapılan araştırmalara göre boşanmaların temelinde ekonomik sıkıntılar yatıyor. Burada özellikle kredi kartı kullanımı ve bankalara olan borçlanmalar da dikkat çekiyor. Borç batağına düşen aileler dağılma noktasına geliyor. Diğer sebepler arasında ise şiddetli geçimsizlik ve aldatma var” dedi.
Türkiye’nin son 15 yılda büyük bir toplumsal çöküntüye girdiğini belirten Şen, İslami değerlerden uzaklaşan toplumun her geçen gün daha da büyük buhranlara gittiğini belirtti. Şen, artan boşanma sayılarını tetikleyen vakaların en başında ekonomik şartların geldiğini vurgulayarak sürece, geleneksel ve dijital medya içerikleri, teknolojinin aktif kullanımı ile gelişen iletişim bozuklukları, kadının iş hayatına girmesi, aile kavramının kutsallığını kaybetmesi, toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı yasalar ve sözleşmeler gibi konu başlıklarının da katkı sağladığını ifade etti.
Şen, yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İlçemizde boşanma sayılarının 2021 yılında da artığı dün ilçemizde haberlere konu oldu. Bu artışın son yıllarda süreklilik göstermesi, gelinen ve gidilen noktanın hayırsızlığını rakamlarla gösteriyor. Sizlere ülkemizdeki son 5 yılın boşanma verilerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Türkiye’de evlilik oranları düşerken, boşanma oranları artıyor. TÜİK verilerine göre 2015 yılında 602 bin 982 çift evlenirken, aynı yıl 205 bin 871 kişi boşanma davası açtı, 131 bin 830 çift ise boşandı. 2019’da evlilik oranları düşmeye devam etti, 542 bin 314 çift evlendi, 248 bin 940 çift boşandı ve 155 bin 47 evlilik sonlandı. 2020’de evliliklerdeki düşüş gözle görülür şekilde azalmıştı, gerçekleşen evlilik sayısı 487 bin 270 iken, açılan boşanma davası sayısı bu oranın neredeyse yarısı oranındaydı: 246 bin 561. 2020’de resmen boşanan çift sayısı ise, pandeminin hukuk alanına etkisi nedeniyle 135 bin 22 olarak tespit edildi. 2021 verileri ise henüz açıklanmazken, açıklanacak verilerin yine iç açıcı olmayacağını tahmin ediyoruz.”
BOŞANMALARIN TEMELİNDE EKONOMİK ŞARTLAR VAR
“Yapılan araştırmalara göre boşanmaların temelinde ekonomik sıkıntılar yatıyor. Burada özellikle kredi kartı kullanımı ve bankalara olan borçlanmalar da dikkat çekiyor. Borç batağına düşen aileler dağılma noktasına geliyor. Diğer sebepler arasında ise şiddetli geçimsizlik ve aldatma var. Yani aile kurumunun kutsallığı ve değeri günden güne yok olmakta. Burada şiddetli geçimsizlik kavramı aslında üst başlık olarak dikkat çekilmesi gereken bir konu. Çiftlerimizi şiddetli geçimsizliğe iten sebepler neler? Bunun başında istatistiklere göre ekonomik şartlar gelse de buna eşlik eden diğer nedenlerden biri ise teknoloji. Sosyal medyada gösterilen pahalı ve lüks yaşantılar beklentileri artırıyor aynı zamanda iletişimi koparıyor. Yine bu mecralardan her an her saniye güzel ve yakışıklı olmak gibi olgular beklentiyi yükseltiyor.”
ÇALIŞMA HAYATINDA OLMASI GEREKTİĞİ NOKTADA, OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ ÇALIŞAMAYAN KADINLARIMIZ VE AİLELERİ MAĞDUR OLUYOR
Kadının, insani özellikleri gözetilmeden iş hayatında artık her konumda ağır şekilde çalıştırılması hem kadınlarımızı, hem de ailelerini mağdur ediyor. Kadınlarımız, iş hayatının zorluklarından dolayı evlilik ile alakalı sorunları çözüme kavuşturamıyor. İlk geçimsizlik durumunda çözüm kavuşturmak yerine tercih boşanma oluyor. Annenin durumunu gözetmeden sürekli çalışmasını isteyen bir düzende bunun acısı en çok çocuktan çıkıyor. Anne ile birlikte büyüyemeyen çocuklar ilerleyen yaşlarda psikolojik buhranlara giriyor. Psikolojik buhranlarla büyüyen bu çocuklar neticede yarınımızın anne ve babaları olacakları için aile yapısının temelinden bir bozulma söz konusu oluyor”
MEDYA AHLAKSIZLIK PAZARLIYOR
“Değinmek istediğim başka bir husus ise gerek geleneksel gerekse dijital medya aracılığıyla ahlaksızlığın pazarlanması. Televizyonlar resmen zehir kusuyor. Toplumumuzun en önemli ve kutsal yapı taşı ailelerimize her gün aldatma ile boşanma temalı diziler izlettiriliyor. RTÜK'ün artık bu dizi, program ve yarışmalara dur demesi gerekiyor. Yarışma ve evlilik programlarında ise reytingler artıyor ama ahlak seviyesi yerle bir oluyor. Sosyal medyada viral olan paylaşımlar, reklamlar, videolar ve akımlar neredeysen her biri ayrı bir ahlaksızlık objesine dönüşüyor. Yine en dikkat edilmesi gereken ve vurgulamak istediğimiz husus ise ahlaksızlık, şiddet ve kötülüğün bu medya araçlarıyla birlikte normal gösterilmesi ve normalleşmesi. Özetle; Çocuklarımızla, eşlerimizle, akrabalarımızla, kardeşlerimizle, komşularımızla hep birlikte ülke olarak uçuruma sürükleniyoruz.”
ÇİFTLERİ BARIŞTIRMAK İÇİN ÇABA SARF ETMELİYİZ
"Kutsal aile yapımızın temeli sağlam kurulmalı ve temel ahlak ile maneviyatla kuvvetlendirilmelidir. Aile hayatımız da Efendimiz Hz. Muhammet'in (sav) aile hayatını örnek almalıyız. Bizim inancımıza göre, ailelerine güzel davranan ve onlarla güzel geçinenler çok hayırlı insanlardır. Bundan dolayı öncelikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına daha sonra Devletin; valilik, kaymakamlık, halk eğitim gibi kurumlarına çok iş düşüyor. İnsanımıza ve yetişen gençliğimize aile kavramının kutsallığını anlatmamız gerekiyor. Ayrıca boşanma sürecindeki çiftleri barıştırmak için toplumsal bir çaba sarf etmek şart gibi gözüküyor.”
TOPLUMUMUZA AYKIRI YASA VE SÖZLEŞMELER TOPLUMUMUZA DAYATILMAMALIDIR
“Aile yapımızın her şeyden önce İslam hukukuna uygun olması gerekiyor. Avrupa uyum birliği yasaları, İstanbul sözleşmesi gibi milletimizin milli ve manevi değerlerine ters adaptasyon süreçleri görüldüğü gibi facialarla sonlanıyor. Bizler için ailelerimizin dağılmasındaki en büyük sebeplerden biri de toplumumuza aykırı geliştirilen bu yasalar ve sözleşmeler. Toplumumuza bu yasa ve sözleşmeler dayatılmamalıdır.”
“ÖNCELİĞİMİZ” OLAN AHLAK VE MANEVİYATI ÜLKE GÜNDEMİNE TEKRAR ALMALIYIZ
“Sonuç olarak son 15 yılda manevi anlamda belki 30 yıl geriledik. Manevi kalkınma iddiaları, Ak Parti'nin toplumsal sorunları çözme yöntemleri ve AKP tarzı muhafazakarlık toplumsal bir buhrana oluşturdu. Resmi veriler Türkiye'nin son 15 yılda büyük bir toplumsal çöküntü içine girdiğini ortaya koyuyor. Boşananların, intihar edenlerin, depresyon sorunu yaşayanların, uyuşturucu kullananların, suç işleyenlerin ve saldırıya uğrayanların sayıları her geçen gün artıyor. Ülke olarak sosyal çöküntümüz devam ediyor ama bizim halen umudumuz var. Bizler Milli Görüşçüler olarak umut varız. Vatandaşımızın bizleri tercih etmesi ve Saadet Partisi kadrolarına görev vermesi halinde kademeli olarak sorunların çözüldüğünü görecekler. Çare de çözüm de Saadet Partisidir. Çünkü Saadet Partisi bu toplumun milli ve manevi değerlerinin kendisidir”
HABER: YÜKSEL BİLGİLİ
Cuma
21.3 °
Cumartesi
18.3 °
Pazar
5.8 °