Osmangazi ilçesi Tophane Mahallesi'nde 1931 yılında dünyaya gelen, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını burada geçiren, "Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak da anılan sanatçı, unutulmaz sesi ve yorumuyla Türk Sanat Müziği'nde izler bırakarak 65 yaşında vefat etti.
Mahallede heybetiyle dikkati çeken manolya ağacı, sanatçının lise dönemine kadar ailesiyle yaşadığı evin bulunduğu sokaktaki en önemli hatıralardan biri olarak varlığını koruyor.
"Sanat Güneşi"nin o yıllarda arkadaşlarıyla gölgesinde oynadığı, mevsiminde açtığı çiçeklerinin kokusuyla insanları mest eden ağaç, Zeki Müren'in çocukluk arkadaşının oğlunun sahibi olduğu, restoranında kendi sesinden unutulmaz şarkılarının çalındığı otelin bahçesinde muhafaza ediliyor.
Otelin sahibi 63 yaşındaki Ahmet Aydın, AA muhabirine, aile olarak dedesinden itibaren 5 kuşaktır Tophane Mahallesi'nde yaşadıklarını söyledi.
İşlettiği otelin karşısındaki evin de kendilerine ait olduğunu belirten Aydın, "Sokağımın, mahallemin ve Bursa'nın sevdalısıyım. Onun için de burada dedem gibi bir eser bırakmak adına şu anda bulunduğumuz mekanın, Cumhuriyet'in ilk yıllarından bu yana dördüncü emanetçisiyim. Emanetçisi olmaktan da gurur duyuyorum. Geçmişimize, tarihimize sahip çıkmak adına burada bu mücadeleyi veriyorum." dedi.
Aydın, babası Hayrettin Aydın ile Zeki Müren'in çocukluklarının beraber manolya ağacının gölgesinde geçtiğini dile getirdi.
Sanatçının bu mahallede doğup büyüdüğünü anlatan Aydın, şöyle devam etti:
"6 Aralık 1931'de bizim evimize 6-7 ev uzaklıkta bir evde dünyaya geliyor rahmetli Zeki Müren'imiz. Zeki Müren'le rahmetli babamın bir ilkokul serüveni var. İlkokul 1'den 3'e kadar birlikte okumuşlar. Şu anda Osmangazi İlkokulu deniliyor. Babamlar okuduğunda Orhangazi İlkokuluymuş. Orada birlikte beraber okumuşlar. Onunla anılarını rahmetli babamdan çok duyduk. Çok onurlanıyorum ve gururlanıyorum açıkçası. 1938 yıllarında burada bu ağacın altında birlikte oynamışlar. Kendimi çok şanslı hissediyorum. O oyun grubundaki birçok kişiyi tanıma fırsatını elde ettim. Ölenlere rahmet diliyorum."
Aydın, yakın zamanda Bodrum'daki Zeki Müren Müzesi'ni gezdiğini, sanatçının memleketi Bursa'da onun anılarını yaşatacak bir müze olmamasından derin üzüntü duyduğunu ifade etti.
Babasının ve dedesinin doğduğu mahalledeki eski konağı satın alarak butik otele çevirdiğini söyleyen Aydın, "Burayı metruk bir halde aldık. 2013'te açtık. Bu ağaç, Bursa'da görebileceğiniz en yaşlı manolya ağacı. Bu ağacın özelliği şu; Zeki Müren'in ölümsüz 'Koklamaya kıyamam, benim güzel manolyam' parçasının ilham kaynağı olduğunu rahmetli büyüklerimizden duyduk. Biz de şimdi gelecek nesle aktarıyoruz." diye konuştu.
Aydın, ağacın her sene haziranın ilk haftasında çiçek açtığını, temmuz sonuna kadar bu görünümünü koruduğunu aktardı.
Zeki Müren'i her gün yad ettiğini dile getiren Aydın, "Dünyada nasıl Elvis Presley varsa bizim de Zeki Müren'imiz var. Hakikaten çok büyük bir değerdir, çok büyük bir onurdur. Kendisini 24 Eylül 1996'da sahnede mikrofonuyla kaybettik. Hakikaten o kadar kendini sanata adamış birisi ki ölümü de kendine yakışan bir şekilde oldu. Allah rahmet eylesin." ifadesini kullandı.
Bahçesinde bu ağacın bulunduğu otelde işletmecilik yapmaktan gurur duyduğunu vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:
"Babam şunu anlatırdı; Zeki Müren'i tanıyan kişilerden de duyduğum ve bildiğim kadarıyla, çok naif, farklı, kendine has bir çocukluğu varmış. Gerçek bir Bursa ailesinin çocuğu. Babası rahmetli kereste tüccarı Kaya Müren, annesi Hayriye Hanım iyi bir terzi. Zeki Müren'in güzel bir çocukluk ortamı varmış. Bu ağacın altında bir sürü kişiyle birlikte oynamışlar. Sokağımızda birlikte oynama şansına sahip olmuşlar ki çok önemli bir şey."
Pazartesi
5.6 °
Salı
7 °
Çarşamba
10.2 °