Ülkemizde ilk İtfaiye Teşkilatı 25 Ekim 1714'te "Dergâh-ı Âli Tulumbacı Ocağı" adıyla kurulmuş; Cumhuriyet döneminde ise yangın söndürme görevi 25 Eylül 1923'te belediyelere devredilmiştir. Bu nedenle 25 Eylül'den itibaren başlayan hafta, her yıl "Yangın Haftası" olarak anılıyor.
Hafta boyunca okullarda ve kamuoyunda yangının zararları, yangından korunma yolları ve alınması gereken tedbirler anlatılıyor. İtfaiye teşkilatları, toplum bilinçlendirmesinin yanı sıra sahadaki uygulamaları ve ekipman ihtiyaçlarını da gözler önüne seriyor.
İtfaiye erlerinin zorlu görev şartlarına dikkat çekildi. Operasyonlarda yüksekten düşme, yanık, dumandan zehirlenme gibi ağır yaralanmalar görülebiliyor; bazı vakalarda uzun süreli sağlık sorunları veya uzuv kaybı yaşandığı bildiriliyor. Bu nedenle itfaiye camiası ve ilgili sivil toplum kuruluşları, personelin her açıdan daha iyi desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Editoryal olarak öne çıkan talepler şunlar:
Görev sırasında hayatını kaybeden itfaiye personeline "şehit" hükmü verilmesi yönündeki talep ve yasal düzenleme çağrıları, itfaiye camiası ve aileler tarafından sıkça dile getiriliyor.
Personelin maddi ve manevi destek (ek ödeme, tazminat ve psikolojik destek) sağlanması, mesai düzenlemelerinin iyileştirilmesi isteniyor.
İtfaiye araçlarının modernize edilmesi, daha kuvvetli ve donanımlı araçların temini, gelişmiş koruyucu giysi ve solunum donanımları ile ekipman yatırımlarının arttırılması gerekliliği vurgulanıyor.
Eğitim, personel sayısının artırılması ve sahadaki lojistik desteğin güçlendirilmesi de öncelikler arasında yer alıyor.
Uzmanlar ve yetkililer, bu yatırımların hem itfaiyecilerin güvenliğini artıracağını hem de toplumun genel yangın güvenliğini olumlu etkileyeceğini belirtiyor. Hafta boyunca düzenlenen etkinlikler ve tatbikatlarla halk bilgilendirilmeye devam edecek; itfaiye çalışanlarının fedakârlığına teşekkür ediliyor.
HABER: Harun Şekerli