Tarih: 11.10.2025 01:48

İsrail'in alıkoyduğu Özgürlük Filosu aktivistlerini Türkiye'ye getiren THY uçağı İstanbul'a ulaştı

Facebook Twitter Linked-in

Aktivistlerin tahliyesi için Ürdün'den özel seferle havalanan THY uçağı, İstanbul Havalimanı'na ulaştı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu'na ait teknelerde yer alan 18'i Türk, 76'sı yabancı uyruklu toplam 94 aktivist, İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda aileleri, bazı yetkililer ve çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı.

Apronda, TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve THY yetkilileri tarafından çiçeklerle karşılanan aktivistler, otobüsle havalimanı önüne götürüldü.

Bahçelievler'deki Adli Tıp Kurumu Başkanlığına otobüsle getirilen aktivistler, burada sağlık kontrolünden geçirildikten sonra bilgi sahibi olarak ifade verdi.

Aktivistler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu Başkanlığından ayrıldı.

Evleri İstanbul'da olan aktivistlerin ailelerinin yanına döndüğü, burada kalacak yeri olmayanların da otellere götürüldüğü öğrenildi.

Birçok vatandaş da aktivistlere destek olmak için kurum önünde toplandı.

Adli Tıp Kurumu çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan aktivistlerden Hüseyin Burak Baygın, İsrail'in sanki bir savaş gemisine saldırırcasına gemilerine saldırdığını belirtti.

Kendi yaşadıklarının bir önemi olmadığını aktaran Baygın, "Bize tam teçhizatlı saldırdılar. Bunların sivillere neler yaptığına bu filolarla birlikte bütün dünya şahit oldu. Dünya ülkelerine sesleniyoruz, Gazze'deki soykırımı bitirmeniz için elinizden ne geliyorsa yapın. İsrail gerçekten korkak. Hiçbir şekilde İsrail'den korkmayın. Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz, sadece Gazze'deki soykırımın son bulmasını istiyoruz." diye konuştu.

Aktivistlerden Kasım Aktağ da filoların insanlığın Gazze'ye sessiz kalmadığının en büyük göstergesi olduğunu söyledi.

Sürekli olarak silahlarla tehdit edildiklerini, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüklerini anlatan Aktağ, "Bütün dünyayı da bu davaya davet ediyoruz. Dünyanın her yerinden, her yaştan insanın Filistin için bir arada durması, kendi canları pahasına onları savunmaya geldiklerini gördüğüm anda şunu çok iyi anladım. Gazze insanlığın meselesi. Bunu hiç kimse unutmamalı, devletler üstü bir direnişin gerçekleştirilmesi lazım. Gazze'de şu an ateşkes konuşuluyor ama Gazze'nin sadece ateşkese ihtiyacı yok, Gazze'nin yeniden inşa edilmeye ve insanların yeniden yaşanılabilir bir hayata sahip olmaya ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Aktağ, "Hapishanede içeri girdiğimizde 'Özgür Filistin'e hoş geldiniz, sabaha kadar özgür Filistin'i dinleyeceksiniz.' dediler ve sabaha kadar Gazze'yi bombaladılar. Bunu bilerek yaptılar. Orada insanlık ölüyor, bütün insanlığın bu zulme karşı çıkması gerekiyor." dedi.

ABD'li Filistinli doktor Dhia Daoud, İsrail'in kendilerini uluslararası sularda alıkoyduğu anları anlatırken, İsrail ordusunun filoya helikopterlerle yaklaştığını ve gemiye makineli tüfeklerle çıktığını belirtti.

Yasa dışı şekilde alıkonulduktan sonra saatlerce dizlerinin üstünde oturur konumda bırakıldıklarını anlatan Daoud, "Bizi boynumuzdan tuttular, bazı eşyalarımızı çaldılar." dedi.

Daoud, yaşadıklarının oldukça korkutucu bir deneyim olduğunu belirterek, "Bizi en kötü hapishanelerden birine, çölün ortasındaki bir hapishaneye koydular." diye konuştu.

Götürüldükleri hapishanede binlerce Filistinlinin tutulduğunu söyleyen Daoud, "Orada bizim gibi binlerce insan olduğunu asla unutmayacağız. Orada tutulan Filistinlilerin onda birini bile görmedik." ifadelerini kullandı.

Daoud, Filistinlilerin bu hapishaneden kurtarılmasının önemine dikkati çekerek, "Gözaltında tutulan binlerce Filistinli var. Bu insanları herhangi bir yasal yaptırım olmaksızın orada oturuyorlar. Çıkarılmaları gerekiyor." dedi.

Daoud, hapishanede Filistinlilerin yanı sıra İsrail'in yasa dışı ablukasını kırmak için Gazze'ye gitmeye çalışırken alıkonulan aktivistlerin de bulunduğunu belirterek, tüm hükümetlere bu kişilerin serbest bırakılması için çaba gösterme çağrısında bulundu.

Daoud, "Atalarınızın, Osmanlı'nın, Osmanlı İmparatorluğu'nun mücadelesine ihtiyacımız var ve şu anda çok çalışmanızı istiyoruz. Hapishanelerde rehin tutulan on binlerce Filistinli var. Siyonist rejime karşı uyanık ve tetikte olmanızı istiyoruz." diye konuştu.

Vicdan gemisinden Malezyalı Noorsham Abubakar​​​​​​​ ise filoya verdiği destek için Türkiye'ye teşekkür ederek, "Ancak odak noktası hala Gazze ve Gazze'deki Filistinliler. Mesele biz değiliz, mesele Gazze'deki Filistinliler. Onlar hala öldürülüyor ve katlediliyor." dedi.

Norveçli aktivist Vigdis Bjorvand, "Türkiye gibi çok misafirperver bir ülkeyle" karşılaştıklarında Gazze'deki ablukayı kırmak için yelken açmak için daha fazla motive olduğunu belirterek, Türkiye'ye teşekkürlerini iletti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun ABD'li Komite Üyesi Ann Wright da Gazze'ye Binlerce Madleen ve Vicdan gemilerinden gelen tüm kişilere teşekkür ettiklerini ancak hala İsrail hapishanelerinde binlerce Filistinliyle birlikte 46 aktivistin bulunduğunu söyledi.

Wright, İsrail ordusu tarafından doktor ve gazetecilere yönelik suikastları protesto etmek için Vicdan gemisinde doktorlar, sağlık çalışanları ve gazetecilerin yer aldığını hatırlattı.

Vicdan gemisinde Türkiye'den 3 ve Maddlen gemilerinde ise Fransa'dan üçer milletvekili bulunduğunu kaydeden Wright, "Hepimiz, 15 ülkeden oluşan Özgürlük Filosu Koalisyonu adına, 'Özgür Filistin' diyoruz." dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —